Çok Konuşan Çocuğu Susturmak İçin Okunacak Dua Hakkında Bilgi

Çok konuşan çocuğu susturmak için okunacak dua ile huysuz, yaramaz ve sürekli hareketli çocuklarınızın sakinleşmesini Allah’ın dilemesiyle mümkün kılabilirsiniz. Evlat sahibi olmak çok büyük bir duygudur ve her anne babanın mutlaka yaşaması gereken bir duygudur. Ancak gülü seven dikenine katlanır siz de bu meşakkatli süreçte üzerinize düşen sabrı fazlasıyla göstermelisiniz.

Çok Konuşan Çocuğu Susturmak İçin Okunacak Duanın Okunuşu

Çok konuşan çocuğu susturmak için okunacak dua okunuşu şu şekilde:

Rabbena efrig aleyna sabran ve sebbit ekdamena vensurna ale’l kavmi’l kafiriyn.

Çok Konuşan Çocuğu Susturmak İçin Okunacak Duanın Arapça Yazılışı

Çok konuşan çocuğu susturmak için okunacak dua arapça yazılışı ise şöyledir:

رَبَّنَا أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وَانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ

Çok Konuşan Çocuğu Susturmak İçin Okunacak Duanın Türkçe Anlamı

Çok konuşan çocuğu susturmak için okunacak dua türkçe anlamı ise şu şekildedir:

Rabbim! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı yere sağlam bastır ve şu kafir topluluğa karşı bize yardım et.

Çok Konuşan Çocuğu Susturmak İçin Okunacak Duanın Fazileti

Çok konuşan çocuğu susturmak için okunacak dua fazileti önce 7 defa yâ Mukit (her şeye mukayyet olan, gücü yeten) duası toplanarak dualı su çocuğa içirildikten sonra bu dua okunur. Böylece çocuğunuzun Allah dilemesiyle halinde büyük bir değişime siz de tanıklık edeceksiniz. Böylece çocuğun aşırı hareketli olmasını yavaşlattığı ve daha olgun bir çocukluk dönemine erişim göstermeye başladığına her yönden şahitlik etmemiz söz konusu olacaktır.

Çok Konuşan Çocuğu Susturmak İçin Okunacak Dua Dinle

Çok konuşan çocuğu susturmak için okunacak dua dinle

https://www.youtube.com/watch?v=09aJOtBmJRA

dinleyerek çocuklarımızın yaramazlıklarını bir kenara atarak akıllı uslu olması biiznillah gerçekleşecektir.

Akşam Namazı Nasıl Kılınır

Akşam Kaç rekat ve Nasıl Kılınır?

Akşam namazı nasıl kılınır, sorusuna cevap vereceğiz. 3 rekat farz, 2 rekat sünnet olmak üzere toplam 5 rekat olarak kılınır. Ezan okunduktan sonra, yatsı ezanından 30 dakika önce kılınması gerekmektedir. Namaz nasıl kılınır bilenler için akşam namazı, diğer namazlara göre daha kısa ve kolay bulunur.

Akşam Kaç rekat ve Nasıl Kılınır
Akşam Kaç rekat ve Nasıl Kılınır Kabe’de Akşam

Akşam namazı 1. Rekat Nasıl Kılınır?

Akşam namazı 1.rekat, şöyle kılınıyor;

  • “Niyet ettim Allah rızası için Akşam namazının Üç rekat farzını kılmaya” diyerek niyet ediyoruz.
  • “Allahu Ekber” diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız.
  • Sübhaneke’yi okuruz.
  • Euzü-besmele çekeriz.
  • Fatiha Suresini okuruz.
  • Kur’an’dan bir sure okuruz.
  • Rüku’ya gideriz
  • Secde’ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde’ye gideriz.

Akşam namazı 2. Rekat Nasıl Kılınır?

Akşam namazı, 2.rekat, şöyle kılınır;

  • Ayağa kalkarak Kıyama dururuz.
  • Besmele çekeriz.
  • Fatiha Suresini okuruz.
  • Kur’an’dan bir sure okuruz.
  • Rüku’ya gideriz.
  • Secde’ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde’ye gideriz.
  • Oturarak Ettahiyyatu okuruz.

Akşam namazı 3. Rekat Nasıl Kılınır?

Akşam namazı 3.rekat, şöyle kılınır;

  • Ayağa kalkarak Kıyama dururuz.
  • Besmele çekeriz.
  • Fatiha Suresini okuruz.
  • Rüku’ya gideriz.
  • Secde’ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde’ye gideriz.
  • Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz
  • “Es selâmu aleyküm ve rahmet’ullah” diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız.

Akşam namazını sünneti 1. ve 2. Rekat Nasıl Kılınır?

Akşam namazı 1. ve 2.rekat şöyle kılınır;

  • Niyet ettim Allah rızası için Akşam namazının iki rekat sünnetini kılmaya” diye niyet ederiz.
  • “Allahu Ekber” diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız.
  • Sübhaneke’yi okuruz.
  • Euzü-besmele çekeriz.
  • Fatiha Suresini okuruz.
  • Kur’an’dan bir sure okuruz.
  • Rüku’ya gideriz.
  • Secde’ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde’ye gideriz.
  • Ayağa kalkarak Kıyama dururuz.
  • Besmele çekeriz.
  • Fatiha Suresini okuruz.
  • Kur’an’dan bir sure okuruz.
  • Rüku’ya gideriz.
  • Secde’ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde’ye gideriz.
  • Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz
  • “Es selâmu aleyküm ve rahmet’ullah” diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız.

Akşam Namazı Kılmanın Fazileti

Akşam namazı kılmanın fazileti, şöyledir;

  1. Akşam namazı, ikindi vakti ve akşam vakti arasındaki günahların bağışlanmasını sağlar.
  2. Günün yorucu ve stresli havasından kulu muhafaza ederek maddi ve manevi sıkıntıları giderir.
  3. Vücuda sıhhat vererek hastalıklara şifa olur.
  4. Namaz kılmış olmanın sevabını almayı sağlar.
  5. Kul ile Allah arasındaki manevi yaşantıyı düzenler.
  6. Akşam namazı sonrasında edilen dualar kabul olur.

Akşam Namazı Nasıl Kılınır Adım Adım Video

Akşam namazı adım adım nasıl kılınır videosunu, seyrederek daha iyi öğreniyoruz. Aşağıdaki videoda seyrediyoruz ve akşam namazının nasıl kılındığı hakkında daha doyurucu bilgiye ulaşıyoruz…

 

Akşam Namazının Üç Rekat Farzı Nasıl Kılınır?

1. Rekat

“Niyet ettim Allah rızası için Akşam namazının Üç rekat farzını kılmaya” diye niyet ederiz
“Allahu Ekber” diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız
Sübhaneke’yi okuruz
Euzü-besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur’an’dan bir sure okuruz
Rüku’ya gideriz
Secde’ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde’ye gideriz

2. Rekat

Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
Besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur’an’dan bir sure okuruz
Rüku’ya gideriz
Secde’ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde’ye gideriz
Oturarak Ettahiyyatu okuruz

3. Rekat

Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
Besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Rüku’ya gideriz
Secde’ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde’ye gideriz
Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz
“Es selâmu aleyküm ve rahmet’ullah” diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız

Akşam Namazının İki Rekat Sünneti Nasıl Kılınır?

1. Rekat

“Niyet ettim Allah rızası için Akşam namazının iki rekat sünnetini kılmaya” diye niyet ederiz
“Allahu Ekber” diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız
Sübhaneke’yi okuruz
Euzü-besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur’an’dan bir sure okuruz
Rüku’ya gideriz
Secde’ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde’ye gideriz

2. Rekat

Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
Besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur’an’dan bir sure okuruz
Rüku’ya gideriz
Secde’ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde’ye gideriz
Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz
“Es selâmu aleyküm ve rahmet’ullah” diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız

 

 

Elbise Giyerken Yapılan Dua

Elbise giyerken yapılan dua, hakkında Peygamber Efendimiz, Cenâb-ı Hakk’ın ihsan ettiği her nimete karşı hamdini ve şükrünü daima yerine getirirlerdi. Bizlere de bunu tavsiye buyurmuşlar ve nerede nasıl dua edeceğimizi  öğretmişlerdir. Üzerimize giydiğimiz elbise, gömlek, hırka, başımıza örttüğümüz sarık, ayağımıza giydiğimiz çorap, ayakkabı ve ihtiyaç duyduğumuz her çeşit giyim eşyası, insanoğluna verilen nimetlerin en önemlilerindendir. Çünkü onlar olmadan tesettürümüzü sağlayamayız, soğuktan ve sıcaktan korunamayız, ruhu ve bedeni hastalıklardan da kurtulamayız.  Her nimete olduğu gibi özellikle böyle bir nimeti lütfeden Rabbimize karşı hamd ve şükür vazifemizi yerine getirmemiz üzerimize bir vecîbedir.

Elbise Giyerken Okunacak Dua ve Anlamı

Elbise giyerken okunacak dua ve anlamı şu şekildedir;

عن أبي سعيد الخُدْري رضيَ اللَّه عنه قال : كانَ رسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم إذا اسْتَجَدَّ ثَوْباً سمَّاهُ باسْمِهِ     عِمامَةً ، أَوْ قَمِيصاً ، أَوْ رِدَاءً يقُولُ : « اللَّهُمَّ لكَ الحَمْدُ أَنْتَ كَسَوْتَنِيهِ ، أَسْأَلُكَ خَيْرَهُ وَخَيْرَ ما صُنِع لَهُ ، وأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّهِ وشَرِّ ما صُنِعَ لَهُ » .
رواهُ أبو داود ، والترمذي وقال : حديث حسن .

Allahım! Hamd sana mahsustur. Onu bana sen giydirdin. Senden onu hayırlı kılmanı ve  yapılışına uygun kullanmanın hayrını nasip etmeni dilerim. Şerrinden ve yaratılışın gayesi dışında kullanılmasının şerrinden de sana sığınırım.

Elbise Giyerken Okunacak Dua Okunuşu

Elbise giyerken okunacak dua okunuşu, ise şu şekildedir;

“Allahümme leke’l-hamdü ente kesevtenîhi, es’elüke hayrahü ve hayra mâ sunia lehü, ve eûzü bike min þerrihi ve þerri mâ sunia lehü

Peygamberimizin Yeni Bir Elbise Giydiğinde Okuduğu Dua

Peygamberimizin yeni bir elbise giydiğinde okuduğu dua, ise şu şekildedir;

Allahümme inni eselüke min hayrihi ve hayri mahüve lehu ve euzu bike min şerrihi ve şerri mahüve lehu

Allah’ım, senden bunun hayrını ve ne için yapılmışsa onun da hayrını isterim. Onun şerrinden ve ne için yapılmışsa onun da şerrinden sana sığınırım, derdi.”

Elbise Giyerken Dua Etmenin Fazileti

Elbise giyerken dua etmenin fazileti, Allah’a şükretmektir. Onun verdiği bedeni korumak, ona sahip çıkmak ve onu dine uygun korumak en büyük görevlerdendir. Kim kendine iyi bakar, Müslümanlığa uygun giyinir ve şükrederse ona her zaman daha fazlası vardır.

Elbise Giyerken Yapılan Dua Dinle

Elbise giyerken yapılan dua dinle, bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz;

https://youtu.be/U3fDUbJ7Qec

Avcılık Günah Mıdır?

Avcılık günah mıdır konusunda bazı ayrıntılara dikkat etmek gerekir. Mâide suresinde: “Size temiz olanlar helal kılındı. Allah’ın size öğrettiği üzere alıştırıp yetiştirerek öğrettiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yiyin ve üzerine Allah’ın adını anın.” denilmiştir. Bu ayetten anlaşıldığına göre bazı kurallara uyarak avlanmak günah değildir. Bu kurallardan biri, hac ibadeti sırasında ihramlı iken avlanmak günahtır.

Av İle İlgili Hadisler

Av ile ilgili hadisler değişik ayrıntıları açıklar. Müslim’den rivayet edilen bir hadis şöyle: “Taş ne avlar ne de düşmanı yaralar. Ancak o diş kırar, göz patlatır.” Bu hadise göre avcılıkta taşın kullanılmaması gerekir. Adıy bin Hatem’den rivayet edilen bir hadis şöyledir: “Okunu attığın zaman, suya düşmemiş olmak kaydıyla avı ölü bulursan ye. Aksi halde suyun veya okun onu öldürdüğünü kestiremezsin.” Bu hadise göre ok avcılıkta kullanılabilir. Ayrıca ok ile öldüğünden emin olunursa hayvan yenebilir.

İhtiyacı Olmadığı Halde Avlanmak

İhtiyacı olmadığı halde avlanmak günahtır. Hayvanların çok küçük yavrularını avlamak uygun değildir. Çünkü o yavruların büüyüyüp yeni nesilleri üretmesi için salıverilmesi gerekir. Maide suresinde: “Deniz avı size helal kılındı.” diye geçer. Ama küçük balıkları avlamamak gerekir. Hayvanın neslini kurutmak günahtır.

Geyik Avlamak Günah Mıdır?

Geyik avlamak günah mıdır sorusu geyiğin Hristiyanlıkla özdeşleşmesinden kaynaklanır. Geyik eti haram olmadığından avı da günah değildir.

Avcılığın Faydaları

Avcılığın faydaları insana yemek olması dışında, ticari olarak da faydalıdır. İslam’a göre uzaktan aletlerle avlanırken besmele ile başlanır. Hayvan yakından öldürüleceğinde de besmele ile kesilir. Her av eti yenmez. Hayvanın helal olması ve öldürenin Müslüman ve aklı başında olması gerekir. Ayrıca av için eğitilmiş hayvanların avı helaldir.

Ezan Duası Hakkında Bilgi

Ezan duası, her vakit ezanın okunmasının bitmesi ile beraber namaza başlamadan okunması sünnet olan bir duadır. Ezan duası nasıl okunuyor sorusuna yanıt olarak ise hoca ezanı bitirdikten sonra, abdestli bir şekilde ve duayı okuyacak kişi kıbleye dönük bir şekilde okumalıdır. Her namaz öncesinde okunabileceği gibi ezanın bitiminden sonra okunması da sünnet olarak belirtilmektedir.

Hz. Bilal, İslamiyet tarihinde ilk ezanı 15 Haziran 622 tarihinde okumuştur. O zamanlar İslamiyet henüz yaygınlaşmamış olduğundan ve Müslümanlara zulüm yapılması nedeni ile Peygamber Efendimiz (S.a.v.)’ın yolundan gidenler gizli gizli namaz kılarlardı. Ezanın okunmasının ardından ve kamet getirildikten sonra Peygamber Efendimiz (S.a.v.) ise ezan duasını okurdu. Bu nedenle ezan okunmaya başladığında ezanı dinlemek ve bu sırada ezanı müezzin ile beraber içinden tekrar etmenin sünnet olduğu gibi ezan bittikten sonra da ezan duasını okumak sünnettir. Hz. Peygamber (S.a.v.) bir hadisinde iman edenlere şöyle buyurmuştur:

“Ezânı işittiğiniz zaman, onun dediğini tekrarlayın. Sonra bana salât getirin. Çünkü gerçekten kim bana bir defa salât getirirse, Allah onu on rahmet ile anar. Sonra da benim için Allah’tan vesile isteyin. Çünkü vesile Cennet’te bir makamdır ki, ancak Allah’ın kullarından bir kula layık görülmüştür, umarım ki o kul ben olayım. Artık kim benim için Allah’tan vesile isterse, şefaatim ona helal olur.”

Ezan Duası Okunuşu

Ezan Duası okunuşu şöyledir:

Allahumme Rebbe hazihi’d-da’veti’t-tamme. Vesselatil kâimeti ati Muhammedenil vesilete vel fazilete ved-dereceter-refîate. Vebashu makamen Mahmudenillezi veadteh. İnneke lâ tuhlifu’l-mîâd.

Ezan Duası Arapça Yazılışı

Ezan Duası Arapça yazılışı da bu şekildedir:

اللَّهُمَّ رَبَّ هَذِهِ الدَّعْوَةِ التَّامَّةِ وَالصَّلَاةِ الْقَائِمَةِ آتِ مُحَمَّداً الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَالدَّرَجَةَ الرَّافِعَةَ وَابْعَثْهُ مَقَاماً مَحْمُوداً الَّذِي وَعَدْتَهُ إَنَّكَ لَا تُخْلِفُ الْمِيعَادَ

Ezan Duasının Türkçe Anlamı

Ezan Duasının anlamı şu şekildedir:

Ey bu tam davetin ve kılınmak üzere olan bu namazın Rabbi olan Allah’ım! Muhammed’e vesileyi, fazileti ihsan et. Bir de kendisine vadettiğin Makam-ı Mahmûd’u verip oraya ulaştır.

Ezan Duası Dinle

Küpe Takmak Günah Mı?

Son zamanlarda oldukça yaygınlaşan ve bir moda haline gelen erkeklerin küpe takması artık normalleşmiş durumda. Durum böyle olunca bazı kişiler bunu hoş görmüyor bazıları ise onaylıyor. Peki dinimiz açısından erkeklerin küpe takmak günah mı, nasıl karşılanıyor?

Dinimizde Erkeklerin küpe takması Günah mı? 

Peygamber efendimizin zamanından beri küpe takmak, kadınlara has olan bir özellik olmuştur. Kadınlar süslenmek ve güzel gözükmek için yıllardan beri kulaklarını deldirmiş, küpe takmışlardır. Fakat günümüzde kadınlara özel olan bu hareketi erkeklerde görmek dinimiz açısından mekruhtur. Ve harama yaklaştırır.

Müslüman erkekler, kadınlara has süs eşyalarını kullanmaktan uzak durmalı. 

Erkeklerin küpe takması ile ilgi hadisler mevcuttur. Bunu en açık şekilde Peygamber efendimiz şöyle söylemiş ve buyurmuştur;
Kadınlara benzemeye çalışan erkekler ve erkeklere benzemeye çalışan kadınlar Allah’ın rahmetinden uzak olsun. Peygamberimizin söylediği bu hadisten anlaşıldığı üzere, cinsiyetlerin birbirine benzemeye çalışması ve taklit etmeye çalışması harama yakın bir davranıştır.

Peygamberimizin küpe taktığını söyleyen kişiler, bilgi sahibi değildir. 

Bu konuda yeteri kadar bilgisi olmayan kişiler, bazı iftiralar atmışlardır ortaya. Peygamberimizin sürme sürdüğü gibi küpe taktığını da söylemiştir. Bu tamamen yanlış bir bilgidir. Çünkü dinimize göre küpe takan peygamber olmadığı gibi, bizim peygamberimizde küpe takan biri hiç olmadı. Aksine ümmetine küpe takmayı ve erkeklerin kadınlara benzemesini yasaklayan bir peygamberdi.

Erkeklerin küpe takması, mekruh olunduğu bilinmesine rağmen takmaya devam edilmesi durumunda, ısrarı kişiyi dinden çıkartabilir.

Dinimiz ve peygamberimiz bu konunun üzerine epey düşmüştür. Erkeğin, kadına benzemek istemesi ve kadının, erkeğe benzemek istemesi durumlarında yaptıkları hareketin mekruh olduğunu söylemiştik. Kişi eğer bu davranışın yanlış olduğunu bilmesine rağmen devam ederse, kişi dinine karşı geldiği için dinden çıkmasına sebebiyet verecektir.

 

Baş Ağrısında Okunacak Dua

Her hastalığın şifası Allah’tandır ve vesilesi de hekimlerdir. Doktorlara başvurarak ve Allah’a dua ederek, şifa istemeliyiz.

Baş Ağrısında Okunacak Dua Nedir?

Baş ağrısında okunacak dua konusunda bir kaç tertip bulunmaktadır ve ilk tertip El Haşr Suresi’nin 21. Ayet-i kerimesinden 24. Ayet-i kerimesine kadar okunmalıdır.

Baş Ağrısında Okunacak Duanın Okunuşu

Baş ağrısında okunacak duanın okunuşu ise Lev enzelnâ hâzel kur’âne alâ cebelin le reeytehu hâşian mutesaddian min haşyetillâh, ve tilkel emsâlu nadribuhâ lin nâsi leallehum yetefekkerûn. (21)
Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, âlimul gaybi veş şehâdeh, huver rahmânur rahîm. (22)
Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, elmelikul kuddûsus selâmul mû’minul muheyminul azîzul cebbârul mutekebbir, subhânallâhi ammâ yuşrikûn. (23)Huvallâhul hâlikul bâriûl musavviru lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs semâvâti vel ard ve huvel azîzul hakîm. (24) Şeklindedir.

Baş Ağrısında Okunacak Duanın Arapça Yazılışı

Baş ağrısında okunacak duanın Arapça yazılışı ise, أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
لَوْ أَنزَلْنَا هَذَا الْقُرْآنَ عَلَى جَبَلٍ لَّرَأَيْتَهخَاشِعًا مُّتَصَدِّعًا مِّنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَتِلْكَ الْأَمْثَالُ نَضْرِبُهَا
لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ ﴿٢١
هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ ﴿٢٢
هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ ﴿٢٣
هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿٢٤ Şeklindedir.

Baş Ağrısında Okunacak Duanın Fazileti

Baş ağrısında okunacak duanın fazileti, Eğer biz, bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün. İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye veriyoruz. ﴾21﴿ O, kendisinden başka hiçbir ilah olmayan Allah’tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir. ﴾22﴿ O, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır. ﴾23﴿ O yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. ﴾24﴿ Şeklindedir.

Baş Ağrısında Okunacak Dua Dinle

Baş ağrısında okunacak dua dinlemek için

adresini ziyaret edebilirsiniz.

Fakirlikten Kurtulmak İçin Okunacak Dua

Dinimiz, çalışarak kazanmayı emretmektedir ve Hazret-i Ömer buyurmuştur ki, “Çalışın, kazanın, çalışmadan rızık beklemeyin. Allah-u Teâlâ, gökten para yağdırmaz.” Ayrıca bu konuda Hazret-i Lokman Hekim’de “Çalışmayıp muhtaç olanın dini ve aklı noksandır” buyurmuştur. Borçlarını ödeyecek kadar ve nafakasını kazanacak kadar çalışıp kazanmak farzdır. Aynı zamanda Müslümanlara yardım adına cihad etmek için fazla çalışıp kazanmak da iyidir, müstehaptır.

Fakirlikten Kurtulmak İçin Okunacak Dua Nedir?

Alınan her türlü tedbire karşın, zengin olamayan haline şükretmeli ve fakirliği de sabretmelidir. Mal ne kadar çok olur ise hesabı vardır ve haramdan kazanılmış ise de azabı vardır.

Fakirlikten Kurtulmak İçin Okunacak Duanın Okunuşu

Fakirlikten kurtulmak için okunacak duanın okunuşu, “Allahümme Rabbe’s-semâvâti’s-seb’i Rabbi’l-Arşi’l-Azîmi, Rabbenâ ve Rabbe Külli şey’in Münzile’t-Tevrâti ve’l-İncîli ve’l-Kur’âni Fâli-ki’l-Hebbi Vennevâ. Eûzü bike min şerri külli şey’in ente âhizün binâsiyetihî, ente’l-Evvelüfeleyse kableke şey’ün ve ente’l-Âhirü feleyse ba’deke şey’ün ve ente’z-Zâhirü feleyse fevkake şey’ün ve ente’l-Bâtınü feleyse dûneke şey’ün. Akdi anni’d-deyne ve ağni mine’l-fakri” Şeklindedir.

Fakirlikten Kurtulmak İçin Okunacak Duanın Fazileti

Fakirlikten kurtulmak için okunacak duanın fazileti ise, “Allah’ım! Ey yedi kat göklerin ve büyük Arşın Rabbi! Bizim ve her şeyin Rabbi! Tevrat’ı İncil’i ve Kur’an’ı indiren, daneleri ve çekirdekleri yaratan Allah’ım! Kudretin altındaki her şeyin şerrinden Sana sığınıyorum. Sen öyle bir evvelsin ki, Senden önce hiçbir şey yoktur. Sen öyle bir Ahirsin ki, Senden sonra da hiç bir şey yoktur. Sen öyle bir Zahirsin ki, üstünde hiç bir varlık yoktur. Sen öyle bir Batınsın ki, Senin önünde hiçbir şey mevcut değildir. Allah’ım! borcumu ödemem için imkanlar yarat. Beni fakirlikten kurtar, zengin eyle.” şeklindedir.

Fakirlikten Kurtulmak İçin Okunacak Dua Dinle

Fakirlikten kurtulmak için okunacak dua dinlemek için de

adresini ziyaret edebilirsiniz.

Güreş Duası

Güreş iki kişinin kurallar içerisinde yaptığı sırtını yere değdirmeye çalışılan bir spordur. Güreş kişiye dinç kalmasını sağlayıp, rakipleri karşısında güçlülük sağlayan, kumarı olmayan ve yüze darbe verici şekilde vurulmayan bir spor dalıdır. Güreş tutulacakken dua edilmesi kişiye yarar sağlayacaktır. Kişi ruhen Allah’a sığınarak daha rahat hissedecektir. Güreş hakkında tarihten beri Türklerin ata sporu olarak geçmektedir.  Nesilden nesile aktarılmalıdır. Güreş, tarihte Türkler, Yunanlılar Ve Romalılar arasında yapılan bir spor türüydü. Olimpiyat oyunlarına kadar güreş karşılaşmalarına girilmişti. Günümüzden bugüne kadar gelen bu spor yiğitlerin güçlerini gösterdiği ve saygı içerisinde bitirdiği spor dalıdır. Bu spor rakibe saygı ve dürüst bir şekilde karşılaşma yapılmalıdır. Hile ve zarar gelmeden bu spor dalı geçmişe dayalı en eski sporumuzdur.

Güreş Duası Arapça Yazılışı

Güreş Duası Arapça yazılışı şu şekildedir.

بسم الله الرحمن الرحيم

اَ لْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ لْعأَ لَمِينَ

و لصَّلأ ةُ و ا لسَّلأمُ علىَ رَ سؤُ لِنأَ مُحَمَّدِ وَ عَلَى األٍهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِىن

Gece Köpek Havladığında Yapılan Dua Türkçe Anlamı

Ya Rabbi! Bu güreş programını hayırlı uğurlu eyle,

Güreşçilerin piri Hz. Hamza ‘dan ,bu güne kadar,Ata sporumuza hizmet edenlerden vefat edenlere rahmet,hayatta olanlara sağlık ve afiyetler ihsaneyle,

Biraz sonra güreş tutacak olan pehlivanlarımıza güç,kuvvet ve başarılar nasib eyle,

Bugünkü güreşleri kazasız ve belasız,huzurlu bir şekilde tamamlamaya ve bütün güzel adetlerimizi kıyamete kadar yaşatmaya bizleri muvaffak eyle Ya Rabbi! Dualarımızın kabulü ve ALLAH Rızası için

El-Fatiha.

Güreş Duası Dinle

Güreş duası dinle youtube üzerinden ulaşabilirsiniz.

Hac Suresi Hakkında Bilgi

Hac Suresi, Hac ibadetine dair bir takım konulara yer verdiğinden dolayı bu ad verilmiştir. İçerisinde 78 tane ayet buluna Hac suresi, Kur’an-ı Kerim’de 22. Sıraya tekabül etmektedir. Bu surenin tam olarak Mekke’de mi yoksa Medine’de mi nazil olduğuna dair net bilgiler olmamakla birlikte, bir kısmının Medine’de bir kısmının Mekke’de indirildiği belirtilmektedir.

İnsanların ölümden sonra tekrar diriltileceklerine vurgu yapılan surede, Allah’u Teala ölmüş yapraklara can verip nasıl tekrar diriltiyorsa, vakti geldiğinde insanların da bu şekilde diriltileceklerinden bahsedilir. Sahip olduğu sonsuz kudret ile yaratılanlara hükmeden Allah’a, inananların samimi bir şekilde yönelerek ibadet etmeleri anlatılır. Ayrıca Hac ibadetinin inananlar üzerine farz kılındığına, Müslümanların ziyaret ettiği Kabe’nin, Allah’ın buyruğu üzerine Hz. İbrahim tarafından inşa edildiğine değinilmiştir.

Hac Suresinin Okunuşu

Hac suresinin okunuşu şöyledir;

Bismillahirrahmanirrahim.

1. Ya eyyuhen nasutteku rabbekum inne zelzeletes saati şey’un azîym

2. Yevme teravneha tezhelu kullu murdîatin amma erdaat ve tedau kullu zati hamlin hamleha ve teran nase sukara ve ma hum bi sukara ve lakinne azabellahi şedîd

3. Ve minen nasi mey yucadilu fillahi bi ğayri îlmiv ve yettebiu kulle şeytanim merîd

4. Kutibe aleyhi ennehu men tevellahu fe ennehu yudîlluhu ve yehdîhi ila azabis seîyr

5. Ya eyyuhen nasu in kuntum fî raybim minel ba’si fe inna halaknakum min turabin summe min nutfetin summe min alekatin summe mim mudğatim muhallekativ ve ğayri muhallekatil li nubeyyine lekum ve nukirru fil erhami ma neşau ila ecelim musemmen summe nuhricukum tîflen summe li tebluğu eşuddekum ve minkum mey yuteveffa ve minkum mey yuruddu ila erzelil umuri li keyla ya’leme mim ba’di îlmin şey’a ve teral erda hamideten fe iza enzelna aleyhel maehtezzet ve rabet ve embetet min kulli zevcim behîc

6. Zalike bi ennellahe huvel hakku ve ennehu yuhyil mevta ve ennehu ala kulli şey’in kadîr

7. Ve ennes saate atiyetul la raybe fîha ve ennellahe yeb’asu men fil kubur

8. Ve minen nasi mey yucadilu fillahi bi ğayri îlmiv ve la hudev ve la kitabim munîr

9. Saniye îtfihî li yudîlle an sebîlillah lehu fid dunya hîzyuv ve nuzîkuhu yevmel kîyameti azabel harîyk

10. Zalike bima kaddemet yedake ve ennellahe leyse bi zallamil lil abîd

11. Ve minen nasi mey ya’budullahe ala harf fe in esabehu hayrunîtmeenne bih ve in esabethu fitnetuninkalebe ala vechihî hasirad dunya vel ahîrah zalike huvel husranul mubîn

12. Yed’u min dunillahi ma la yedurruhu ve ma la yenfeuh zalike huved dalalul beîyd

13. Yed’u le men darruhu akrabu min nef’îh lebi’sel mevla ve lebi’sel aşîr

14. İnnellahe yudhîlullezîne amenu ve amilus salihati cennatin tecrî min tahtihel enhar innellahe yef’alu ma yurîd

15. Men kane yezunnu el ley yensurahullahu fid dunya vel ahîrati felyemdud bi sebebin iles semai summelyakta’ felyenzur hel yuzhibenne keyduhu ma yeğîyz

16. Ve kezalike enzelnahu ayatim beyyinativ ve ennellahe yehdî mey yurîd

17. İnnellezîne amenu vellezîne hadu ves sabiîne ve nesara vel mecuse vellezîne eşraku innellahe yefdîlu beynehum yevmel kîyameh innellahe ala kulli şey’in şehîd

18. E lem tera ennellahe yescudu lehu men fîs semavati ve men fil erdî veş şemsu vel kameru ven nucumu vel cibalu veş şeceru ved devabbu ve kesîrum minen nas ve kesîrun hakka aleyhil azab ve mey yuhinillahu fe ma lehu min mukrim innellahe yef’alu ma yeşa’

19. Hazani hasmanîhtesamu fî rabbihim fellezîne keferu kuttîat lehum siyabum min nar yusabbu min fekî ruusihimul hamîm

20. Yusheru bihî ma fî butunihim vel culud

21. Ve lehum mekamiu min hadîd

22. Kullema eradu ey yahrucu minha min ğammin uîydu fîha ve zuku azabel harîyk

23. İnnellahe yudhîlullezîne amenu ve amilus salihati cennatin tecrî min tahtihel enharu yuhallevne fîha min esavira min zehebiv ve lu’lua ve libasuhum fîha harîr(18. Ayet secde ayetidir.)

24. Ve hudu ilet tayyibi minel kavli ve hudu ila sîratîl hamîd

25. İnnellezîne keferu ve yesuddune an sebîlillahi vel mescidil haramillezî cealnahu lin nasi sevaenil akifu fîhi vel bad ve mey yurid fîhi bi ilhadim bi zulmin nuzîkhu min azabin elîm

26. Ve iz bevve’na li ibrahîme mekanel beyti el la tuşrk bî şey’ev ve tahhir beytiye littaifîne vel kaimîne ver rukkeîs sucud

27. Ve ezzin fin nasi bil hacci ye’tuke ricalev ve ala kulli damiriy ye’tîne min kulli feccin amîyk

28. Li yeşhedu menafia lehum ve yezkurusmellahi fî eyyamim ma’lumatin ala ma razekahum mim behîmetil en’am fe kulu minha ve at’îmul baisel fekîyr

29. Summelyakdu tefesehum velyufu nuzurahum velyettavvefu bil beytil atiyk

30. Zalike ve mey yuazzîm hurumatillahi fe huve hayrul lehu înda rabbih ve uhîllet lekumul en’amu illa ma yutla aleykum fectenibur ricse minel evsani vectenibu kavlez zur

31. Hunefae lillahi ğayra muşrikîne bih ve mey yuşrik billahi fe keennema harra mines semai fe tahtafuhut tayru ev tehvî bihir rîhu fî mekanin sehîyk

32. Zalike ve mey yuazzîm şeairallahi fe inneha min takvel kulub

33. Lekum fîha menafiu ila ecelim musemmen summe mehîlluha ilel beytil atiyk

34. Ve li kulli ummetin cealna mensekel li yezkurusmellahi ala ma razekahum mim behîmetil en’am fe ilahukum ilahuv vahîdun fe lehu eslimu ve beşşiril muhbitîn

35. Ellezîne iza zukirallahu vecilet kulubuhum ves sabirîne ala ma esabehum vel mukîymis salati ve memma razaknahum yunfikun

36. Vel budne cealnaha lekum min şeairillahi lekum fîha hayrun fezkurusmellahi aleyha savaf fe iza vecebet cunubuha fe kulu minha ve at’îmul kania vel mu’terr kezalike sehharnaha lekum leallekum teşkurun

37. Ley yenalellahe luhumuha ve la dimauha ve lakiy yenaluhut takva minkum kezalike sehharaha lekum li tukebbirullahe ala ma hedakum ve beşşiril muhsinîn

38. İnnellahe yudafiu anillezîne amenu innellahe la yuhîbbu kulle havvanin kefur

39. uzine lillezîne yukatelune bi ennehum zulimu ve innellahe ala nasrihim le kadîr

40. Ellezîne uhricu min diyarihim bi ğayri hakkîn illa ey yekulu rabbunellah ve lev la def’ullahin nase ba’dahum bi ba’dîl lehuddimet savamiu ve biyeuv ve salevatuv ve mesacidu yuzkeru fîhesmullahi kesîra ve le yensurannellahu mey yensuruh innellahe le kaviyyun azîz

41. Ellezîne im mekkennahum fil erdî ekamus salate ve atevuz zekate ve emeru bil ma’rufi ve nehev anil munker ve lillahi akîbetul umur

42. Ve iy yukezzibuke fe kad kezzebet kablehum kavmu nuhîv ve aduv ve semud

43. Ve kavmu ibrahîme ve kavmu lut

44. Ve ashabu medyen ve kuzzibe misa fe emleytu lil kafirîne summe ehaztuhum fe keyfe kane nekîr

45. Fe keeyyim min karyetin ehleknaha ve hiye zalimetun fe hiye haviyetun ala uruşiha ve bi’rim muattaletiv ve kasrim meşîd

46. E fe lem yesîru fil erdî fe tekune lehum kulubuy ya’kîlune biha ev azanuy yesmeune biha fe innehu la ta’mel ebsaru ve lakin ta’mel kulubulletî fis sudur

47. Ve yesta’ciluneke bil azabi ve ley yuhlifellahu va’deh ve inne yevmen înde rabbike ke elfi senetim mimma teuddun

48. Ve keeyyim min karyetin emleytu leha ve hiye zalimetun summe ehaztuha ve ileyyel mesîyr

49. Kul ya eyyuhen nasu innema ene lekum nezîrum mubîn

50. Fellezîne amenu ve amilus salihati lehum mağfiratuv ve rizkun kerîm

51. Vellezîne seav fî ayatina muacizîne ulaike ashabul cehîym

52. Ve ma erselnamin kablike mir rasuliv ve la nebiyyin illa iza temenna elkaş şeytanu fî umniyyetih fe yensehullahu ma yulkîş şeytanu summe yuhkimullahu ayatih vallahu alîmun hakîm

53. Li yec’ale ma yulkîş şeytanu fitnetel lillezîne fî kulubihim meraduv vel kasiyeti kulubuhum ve innez zalimîne le fî şikakîm beîyd

54. Ve li ya’lemellezîne utul îlme ennehul hakku mir rabbike fe yu’minu bihî fe tuhbite lehu kulubuhum ve innellahe le hadillezîne amenu ila sîratîm mustekîym

55. Ve la yezalullezîne keferu fî miryetim minhu hatta te’tiyehumus saatu bağteten ev ye’tiyehum azabu yevmin akîym

56. Elmulku yevmeizil lillah yahkumu beynehum fellezîne amenu ve amilus salihati fî cennatin neîym

57. Vellezîne keferu ve kezzebu bi ayatina fe ulaike lehum azabum muhîn

58. Vellezîne haceru fî sebîlillahi summe kutilu ev matu le yerzukanne humullahu rizkan hasena ve innellahe lehuve hayrur razikîyn

59. Le yudhîlennehum mudhaley yerdavneh ve innellahe leallîmun halîm

60. Zalik ve men akaba bi misli ma ukîbe bihî summe buğîye aleyhi le yensirannehullah innellahe le afuvvun ğafur

61. Zalike bi ennellahe yulicul leyle fin nehari ve yulicun nehar fil leyli ve ennellahe semîum besîyr

62. Zalike bi ennellahe huvel hakku ve enne ma yed’une min dunihî huvel batîlu ve ennellahe huvel aliyyul kebîr

63. E lem tera ennellahe enzele mines semai maen fe tusbihul erdu muhdarrahv innellahe latîyfun habîr

64. Lehu ma fis semavati ve ma fil ard ve innellahe lehuvel ğaniyyul hamîd

65. E lem tera ennellahe sehhara lekum ma fil erdî vel fulke tecrî fil bahri bi emrih ve yumsikus semae en tekaa alel erdî illa bi iznih innellahe bin nasi le raufur rahîym

66. Ve huvellezî ahyakum summe yumîtukum summe yuhyîkum innel insane le kefur

67. Li kulli ummetin cealna menseken hum nasikuhu fe la yunaziunneke fil emri ved’u ila rabbik inneke le ala hudem mustekîym

68. Ve in cadeluke fe kulillahu a’lemu bima ta’melun

69. Allahu yahkumu beynekum yevmel kîyameti fîma kuntum fîhi tahtelifun

70. E lem ta’lem ennellahe ya’lemu ma fis semai vel ard inne zalike fî kitab inne zalike alellahi yesîr

71. Ve ya’budune min dunillahi ma lem yunezzil bihî sultanev ve ma leyse lehum bihî îlm ve ma liz zalimîne min nesîyr

72. Ve iza tutla aleyhim ayatuna beyyinatin ta’rifu fî vucuhillezîne keferul munker yekadune yestune billezîne yetlune aleyhim ayatina kul efe unebbiukum bişerrim min zalikum ennar veadehellahullezîne keferu ve bi’sel mesîyr

73. Ya eyyuhen nasu duribe meselun festemiu leh innellezîne ted’une min dunillahi ley yahluku zubabev ve levictemu leh ve iy yeslubhumuz zubabu şey’el la yestenkîzuhu minh daufet talibu vel matlub

74. Ma kaderullahe hakka kadrih innellahe fe kavviyyun azîz

75. Alluh yastafî minel melaiketi rusulev ve minen nas innellahe semîum besîyr

76. Ya’lemu ma beyne eydîhim ve ma halfehum ve ilellahi turceul umur

77. Ya eyyuhellezîne amenurkeu vescudu va’budu rabbekum vef’alul hayra leallekum tuflihun

78. Ve cahidu fillahi hakka cihadil huvectebukum ve ma ceale aleykum fid dîni min harac millete ebîkum ibrahîm huve semmakumul muslimîne min kablu ve fî haza lî yekuner rasulu şehîden aleykum ve ketunu şuhedae alen nas fe ekîymus salate ve atuz zekate va’tesîmu billah huve mevlakum fe nî’mel mevla ve nî’men nesîyr

Hac Suresinin Arapça Yazılışı

Hac Suresi Arapça, yazılışı şu şekildedir;

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمْۚ اِنَّ زَلْزَلَةَ السَّاعَةِ شَيْءٌ عَظ۪يمٌ ﴿1﴾ يَوْمَ تَرَوْنَهَا تَذْهَلُ كُلُّ مُرْضِعَةٍ عَمَّٓا اَرْضَعَتْ وَتَضَعُ كُلُّ ذَاتِ حَمْلٍ حَمْلَهَا وَتَرَى النَّاسَ سُكَارٰى وَمَا هُمْ بِسُكَارٰى وَلٰكِنَّ عَذَابَ اللّٰهِ شَد۪يدٌ ﴿2﴾ وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِي اللّٰهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَيَتَّبِعُ كُلَّ شَيْطَانٍ مَر۪يدٍۙ ﴿3﴾ كُتِبَ عَلَيْهِ اَنَّهُ مَنْ تَوَلَّاهُ فَاَنَّهُ يُضِلُّهُ وَيَهْد۪يهِ اِلٰى عَذَابِ السَّع۪يرِ ﴿4﴾ يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنْ كُنْتُمْ ف۪ي رَيْبٍ مِنَ الْبَعْثِ فَاِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ ثُمَّ مِنْ مُضْغَةٍ مُخَلَّقَةٍ وَغَيْرِ مُخَلَّقَةٍ لِنُبَيِّنَ لَكُمْۜ وَنُقِرُّ فِي الْاَرْحَامِ مَا نَشَٓاءُ اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّى ثُمَّ نُخْرِجُكُمْ طِفْلًا ثُمَّ لِتَبْلُغُٓوا اَشُدَّكُمْۚ وَمِنْكُمْ مَنْ يُتَوَفّٰى وَمِنْكُمْ مَنْ يُرَدُّ اِلٰٓى اَرْذَلِ الْعُمُرِ لِكَيْلَا يَعْلَمَ مِنْ بَعْدِ عِلْمٍ شَيْـًٔاۜ وَتَرَى الْاَرْضَ هَامِدَةً فَاِذَٓا اَنْزَلْنَا عَلَيْهَا الْمَٓاءَ اهْتَزَّتْ وَرَبَتْ وَاَنْبَتَتْ مِنْ كُلِّ زَوْجٍ بَه۪يجٍ ﴿5﴾ٰلِكَ بِاَنَّ اللّٰهَ هُوَ الْحَقُّ وَاَنَّهُ يُحْيِ الْمَوْتٰى وَاَنَّهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌۙ ﴿6﴾ وَاَنَّ السَّاعَةَ اٰتِيَةٌ لَا رَيْبَ ف۪يهَاۙ وَاَنَّ اللّٰهَ يَبْعَثُ مَنْ فِي الْقُبُورِ ﴿7﴾ وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِي اللّٰهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَابٍ مُن۪يرٍۙ ﴿8﴾ ثَانِيَ عِطْفِه۪ لِيُضِلَّ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِۜ لَهُ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ وَنُذ۪يقُهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ عَذَابَ الْحَر۪يقِ ﴿9﴾ ذٰلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ يَدَاكَ وَاَنَّ اللّٰهَ لَيْسَ بِظَلَّامٍ لِلْعَب۪يدِ۟ ﴿10﴾ وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَعْبُدُ اللّٰهَ عَلٰى حَرْفٍۚ فَاِنْ اَصَابَهُ خَيْرٌۨ اطْمَاَنَّ بِه۪ۚ وَاِنْ اَصَابَتْهُ فِتْنَةٌۨ انْقَلَبَ عَلٰى وَجْهِه۪۠ خَسِرَ الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةَۜ ذٰلِكَ هُوَ الْخُسْرَانُ الْمُب۪ينُ ﴿11﴾ يَدْعُوا مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا يَضُرُّهُ وَمَا لَا يَنْفَعُهُۜ ذٰلِكَ هُوَ الضَّلَالُ الْبَع۪يدُ ﴿12﴾ يَدْعُوا لَمَنْ ضَرُّهُٓ اَقْرَبُ مِنْ نَفْعِه۪ۜ لَبِئْسَ الْمَوْلٰى وَلَبِئْسَ الْعَش۪يرُ ﴿13﴾ اِنَّ اللّٰهَ يُدْخِلُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۜ اِنَّ اللّٰهَ يَفْعَلُ مَا يُر۪يدُ ﴿14﴾ مَنْ كَانَ يَظُنُّ اَنْ لَنْ يَنْصُرَهُ اللّٰهُ فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ فَلْيَمْدُدْ بِسَبَبٍ اِلَى السَّمَٓاءِ ثُمَّ لْيَقْطَعْ فَلْيَنْظُرْ هَلْ يُذْهِبَنَّ كَيْدُهُ مَا يَغ۪يظُ ﴿15﴾ وَكَذٰلِكَ اَنْزَلْنَاهُ اٰيَاتٍ بَيِّنَاتٍۙ وَاَنَّ اللّٰهَ يَهْد۪ي مَنْ يُر۪يدُ ﴿16﴾ اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَالَّذ۪ينَ هَادُوا وَالصَّابِـ۪ٔينَ وَالنَّصَارٰى وَالْمَجُوسَ وَالَّذ۪ينَ اَشْرَكُواۗ اِنَّ اللّٰهَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ شَه۪يدٌ ﴿17﴾ اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يَسْجُدُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَمَنْ فِي الْاَرْضِ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُ وَالنُّجُومُ وَالْجِبَالُ وَالشَّجَرُ وَالدَّوَٓابُّ وَكَث۪يرٌ مِنَ النَّاسِۜ وَكَث۪يرٌ حَقَّ عَلَيْهِ الْعَذَابُۜ وَمَنْ يُهِنِ اللّٰهُ فَمَا لَهُ مِنْ مُكْرِمٍۜ اِنَّ اللّٰهَ يَفْعَلُ مَا يَشَٓاءُ ﴿18﴾ هٰذَانِ خَصْمَانِ اخْتَصَمُوا ف۪ي رَبِّهِمْۘ فَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا قُطِّعَتْ لَهُمْ ثِيَابٌ مِنْ نَارٍۜ يُصَبُّ مِنْ فَوْقِ رُؤُ۫سِهِمُ الْحَم۪يمُۚ ﴿19﴾ يُصْهَرُ بِه۪ مَا ف۪ي بُطُونِهِمْ وَالْجُلُودُۜ ﴿20﴾ وَلَهُمْ مَقَامِعُ مِنْ حَد۪يدٍ ﴿21﴾ كُلَّمَٓا اَرَادُٓوا اَنْ يَخْرُجُوا مِنْهَا مِنْ غَمٍّ اُع۪يدُوا ف۪يهَا وَذُوقُوا عَذَابَ الْحَر۪يقِ۟ ﴿22﴾ اِنَّ اللّٰهَ يُدْخِلُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ يُحَلَّوْنَ ف۪يهَا مِنْ اَسَاوِرَ مِنْ ذَهَبٍ وَلُؤْلُؤً۬اۜ وَلِبَاسُهُمْ ف۪يهَا حَر۪يرٌ ﴿23﴾ َهُدُٓوا اِلَى الطَّيِّبِ مِنَ الْقَوْلِۗ وَهُدُٓوا اِلٰى صِرَاطِ الْحَم۪يدِ ﴿24﴾ اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَالْمَسْجِدِ الْحَرَامِ الَّذ۪ي جَعَلْنَاهُ لِلنَّاسِ سَوَٓاءًۨ الْعَاكِفُ ف۪يهِ وَالْبَادِۜ وَمَنْ يُرِدْ ف۪يهِ بِاِلْحَادٍ بِظُلْمٍ نُذِقْهُ مِنْ عَذَابٍ اَل۪يمٍ۟ ﴿25﴾ وَاِذْ بَوَّأْنَا لِاِبْرٰه۪يمَ مَكَانَ الْبَيْتِ اَنْ لَا تُشْرِكْ ب۪ي شَيْـًٔا وَطَهِّرْ بَيْتِيَ لِلطَّٓائِف۪ينَ وَالْقَٓائِم۪ينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ ﴿26﴾ وَاَذِّنْ فِي النَّاسِ بِالْحَجِّ يَأْتُوكَ رِجَالًا وَعَلٰى كُلِّ ضَامِرٍ يَأْت۪ينَ مِنْ كُلِّ فَجٍّ عَم۪يقٍۙ ﴿27﴾ لِيَشْهَدُوا مَنَافِعَ لَهُمْ وَيَذْكُرُوا اسْمَ اللّٰهِ ف۪ٓي اَيَّامٍ مَعْلُومَاتٍ عَلٰى مَا رَزَقَهُمْ مِنْ بَه۪يمَةِ الْاَنْعَامِۚ فَكُلُوا مِنْهَا وَاَطْعِمُوا الْبَٓائِسَ الْفَق۪يرَۘ ﴿28﴾ ثُمَّ لْيَقْضُوا تَفَثَهُمْ وَلْيُوفُوا نُذُورَهُمْ وَلْيَطَّوَّفُوا بِالْبَيْتِ الْعَت۪يقِ ﴿29﴾ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه۪ۜ وَاُحِلَّتْ لَكُمُ الْاَنْعَامُ اِلَّا مَا يُتْلٰى عَلَيْكُمْ فَاجْتَنِبُوا الرِّجْسَ مِنَ الْاَوْثَانِ وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِۙ ﴿30﴾ ُنَفَٓاءَ لِلّٰهِ غَيْرَ مُشْرِك۪ينَ بِه۪ۜ وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللّٰهِ فَكَاَنَّمَا خَرَّ مِنَ السَّمَٓاءِ فَتَخْطَفُهُ الطَّيْرُ اَوْ تَهْو۪ي بِهِ الرّ۪يحُ ف۪ي مَكَانٍ سَح۪يقٍ ﴿31﴾ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ شَعَٓائِرَ اللّٰهِ فَاِنَّهَا مِنْ تَقْوَى الْقُلُوبِ ﴿32﴾ لَكُمْ ف۪يهَا مَنَافِعُ اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّى ثُمَّ مَحِلُّهَٓا اِلَى الْبَيْتِ الْعَت۪يقِ۟ ﴿33﴾ وَلِكُلِّ اُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنْسَكًا لِيَذْكُرُوا اسْمَ اللّٰهِ عَلٰى مَا رَزَقَهُمْ مِنْ بَه۪يمَةِ الْاَنْعَامِۜ فَاِلٰهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌ فَلَهُٓ اَسْلِمُواۜ وَبَشِّرِ الْمُخْبِت۪ينَۙ ﴿34﴾ اَلَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِر۪ينَ عَلٰى مَٓا اَصَابَهُمْ وَالْمُق۪يمِي الصَّلٰوةِۙ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ ﴿35﴾ وَالْبُدْنَ جَعَلْنَاهَا لَكُمْ مِنْ شَعَٓائِرِ اللّٰهِ لَكُمْ ف۪يهَا خَيْرٌۗ فَاذْكُرُوا اسْمَ اللّٰهِ عَلَيْهَا صَوَٓافَّۚ فَاِذَا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا فَكُلُوا مِنْهَا وَاَطْعِمُوا الْقَانِعَ وَالْمُعْتَرَّۜ كَذٰلِكَ سَخَّرْنَاهَا لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ ﴿36﴾ لَنْ يَنَالَ اللّٰهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَٓاؤُ۬هَا وَلٰكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوٰى مِنْكُمْۜ كَذٰلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللّٰهَ عَلٰى مَا هَدٰيكُمْۜ وَبَشِّرِ الْمُحْسِن۪ينَ ﴿37﴾ اِنَّ اللّٰهَ يُدَافِعُ عَنِ الَّذ۪ينَ اٰمَنُواۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ خَوَّانٍ كَفُورٍ۟ ﴿38﴾ ُذِنَ لِلَّذ۪ينَ يُقَاتَلُونَ بِاَنَّهُمْ ظُلِمُواۜ وَاِنَّ اللّٰهَ عَلٰى نَصْرِهِمْ لَقَد۪يرٌۙ ﴿39﴾ اَلَّذ۪ينَ اُخْرِجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ بِغَيْرِ حَقٍّ اِلَّٓا اَنْ يَقُولُوا رَبُّنَا اللّٰهُۜ وَلَوْلَا دَفْعُ اللّٰهِ النَّاسَ بَعْضَهُمْ بِبَعْضٍ لَهُدِّمَتْ صَوَامِعُ وَبِيَعٌ وَصَلَوَاتٌ وَمَسَاجِدُ يُذْكَرُ ف۪يهَا اسْمُ اللّٰهِ كَث۪يرًاۜ وَلَيَنْصُرَنَّ اللّٰهُ مَنْ يَنْصُرُهُۜ اِنَّ اللّٰهَ لَقَوِيٌّ عَز۪يزٌ ﴿40﴾ اَلَّذ۪ينَ اِنْ مَكَّنَّاهُمْ فِي الْاَرْضِ اَقَامُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتَوُا الزَّكٰوةَ وَاَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنْكَرِۜ وَلِلّٰهِ عَاقِبَةُ الْاُمُورِ ﴿41﴾ وَاِنْ يُكَذِّبُوكَ فَقَدْ كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَعَادٌ وَثَمُودُۙ ﴿42﴾ وَقَوْمُ اِبْرٰه۪يمَ وَقَوْمُ لُوطٍۙ ﴿43﴾ وَاَصْحَابُ مَدْيَنَۚ وَكُذِّبَ مُوسٰى فَاَمْلَيْتُ لِلْكَافِر۪ينَ ثُمَّ اَخَذْتُهُمْۚ فَكَيْفَ كَانَ نَك۪يرِ ﴿44﴾ فَكَاَيِّنْ مِنْ قَرْيَةٍ اَهْلَكْنَاهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ فَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلٰى عُرُوشِهَا وَبِئْرٍ مُعَطَّلَةٍ وَقَصْرٍ مَش۪يدٍ ﴿45﴾ اَفَلَمْ يَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَٓا اَوْ اٰذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَاۚ فَاِنَّهَا لَا تَعْمَى الْاَبْصَارُ وَلٰكِنْ تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّت۪ي فِي الصُّدُورِ ﴿46﴾ وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالْعَذَابِ وَلَنْ يُخْلِفَ اللّٰهُ وَعْدَهُۜ وَاِنَّ يَوْمًا عِنْدَ رَبِّكَ كَاَلْفِ سَنَةٍ مِمَّا تَعُدُّونَ ﴿47﴾ وَكَاَيِّنْ مِنْ قَرْيَةٍ اَمْلَيْتُ لَهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ ثُمَّ اَخَذْتُهَاۚ وَاِلَيَّ الْمَص۪يرُ۟ ﴿48﴾ قُلْ يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّمَٓا اَنَا۬ لَكُمْ نَذ۪يرٌ مُب۪ينٌۚ ﴿49﴾ فَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَر۪يمٌ ﴿50﴾ وَالَّذ۪ينَ سَعَوْا ف۪ٓي اٰيَاتِنَا مُعَاجِز۪ينَ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَح۪يمِ ﴿51﴾ وَمَٓا اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رَسُولٍ وَلَا نَبِيٍّ اِلَّٓا اِذَا تَمَنّٰٓى اَلْقَى الشَّيْطَانُ ف۪ٓي اُمْنِيَّتِه۪ۚ فَيَنْسَخُ اللّٰهُ مَا يُلْقِي الشَّيْطَانُ ثُمَّ يُحْكِمُ اللّٰهُ اٰيَاتِه۪ۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ حَك۪يمٌۙ ﴿52﴾ لِيَجْعَلَ مَا يُلْقِي الشَّيْطَانُ فِتْنَةً لِلَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْقَاسِيَةِ قُلُوبُهُمْۜ وَاِنَّ الظَّالِم۪ينَ لَف۪ي شِقَاقٍ بَع۪يدٍۙ ﴿53﴾ وَلِيَعْلَمَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِلْمَ اَنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ فَيُؤْمِنُوا بِه۪ فَتُخْبِتَ لَهُ قُلُوبُهُمْۜ وَاِنَّ اللّٰهَ لَهَادِ الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ ﴿54﴾ وَلَا يَزَالُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا ف۪ي مِرْيَةٍ مِنْهُ حَتّٰى تَأْتِيَهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً اَوْ يَأْتِيَهُمْ عَذَابُ يَوْمٍ عَق۪يمٍ ﴿55﴾ اَلْمُلْكُ يَوْمَئِذٍ لِلّٰهِۜ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْۜ فَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ ف۪ي جَنَّاتِ النَّع۪يمِ ﴿56﴾ وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا فَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُه۪ينٌ ﴿57﴾ وَالَّذ۪ينَ هَاجَرُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ ثُمَّ قُتِلُٓوا اَوْ مَاتُوا لَيَرْزُقَنَّهُمُ اللّٰهُ رِزْقًا حَسَنًاۜ وَاِنَّ اللّٰهَ لَهُوَ خَيْرُ الرَّازِق۪ينَ ﴿58﴾ لَيُدْخِلَنَّهُمْ مُدْخَلًا يَرْضَوْنَهُۜ وَاِنَّ اللّٰهَ لَعَل۪يمٌ حَل۪يمٌ ﴿59﴾ ذٰلِكَۚ وَمَنْ عَاقَبَ بِمِثْلِ مَا عُوقِبَ بِه۪ ثُمَّ بُغِيَ عَلَيْهِ لَيَنْصُرَنَّهُ اللّٰهُۜ اِنَّ اللّٰهَ لَعَفُوٌّ غَفُورٌ ﴿60﴾ ذٰلِكَ بِاَنَّ اللّٰهَ يُولِجُ الَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي الَّيْلِ وَاَنَّ اللّٰهَ سَم۪يعٌ بَص۪يرٌ ﴿61﴾ ذٰلِكَ بِاَنَّ اللّٰهَ هُوَ الْحَقُّ وَاَنَّ مَا يَدْعُونَ مِنْ دُونِه۪ هُوَ الْبَاطِلُ وَاَنَّ اللّٰهَ هُوَ الْعَلِيُّ الْكَب۪يرُ ﴿62﴾ اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ اَنْزَلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءًۘ فَتُصْبِحُ الْاَرْضُ مُخْضَرَّةًۜ اِنَّ اللّٰهَ لَط۪يفٌ خَب۪يرٌۚ ﴿63﴾ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ وَاِنَّ اللّٰهَ لَهُوَ الْغَنِيُّ الْحَم۪يدُ۟ ﴿64﴾ اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِي الْاَرْضِ وَالْفُلْكَ تَجْر۪ي فِي الْبَحْرِ بِاَمْرِه۪ۜ وَيُمْسِكُ السَّمَٓاءَ اَنْ تَقَعَ عَلَى الْاَرْضِ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ اِنَّ اللّٰهَ بِالنَّاسِ لَرَؤُ۫فٌ رَح۪يمٌ ﴿65﴾ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اَحْيَاكُمْۘ ثُمَّ يُم۪يتُكُمْ ثُمَّ يُحْي۪يكُمْۜ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَكَفُورٌ ﴿66﴾ لِكُلِّ اُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنْسَكًا هُمْ نَاسِكُوهُ فَلَا يُنَازِعُنَّكَ فِي الْاَمْرِ وَادْعُ اِلٰى رَبِّكَۜ اِنَّكَ لَعَلٰى هُدًى مُسْتَق۪يمٍ ﴿67﴾ وَاِنْ جَادَلُوكَ فَقُلِ اللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا تَعْمَلُونَ ﴿68﴾ اَللّٰهُ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ ف۪يمَا كُنْتُمْ ف۪يهِ تَخْتَلِفُونَ ﴿69﴾ اَلَمْ تَعْلَمْ اَنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمَٓاءِ وَالْاَرْضِۜ اِنَّ ذٰلِكَ ف۪ي كِتَابٍۜ اِنَّ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَس۪يرٌ ﴿70﴾ وَيَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِه۪ سُلْطَانًا وَمَا لَيْسَ لَهُمْ بِه۪ عِلْمٌۜ وَمَا لِلظَّالِم۪ينَ مِنْ نَص۪يرٍ ﴿71﴾ وَاِذَا تُتْلٰى عَلَيْهِمْ اٰيَاتُنَا بَيِّنَاتٍ تَعْرِفُ ف۪ي وُجُوهِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا الْمُنْكَرَۜ يَكَادُونَ يَسْطُونَ بِالَّذ۪ينَ يَتْلُونَ عَلَيْهِمْ اٰيَاتِنَاۜ قُلْ اَفَاُنَبِّئُكُمْ بِشَرٍّ مِنْ ذٰلِكُمْۜ اَلنَّارُۜ وَعَدَهَا اللّٰهُ الَّذ۪ينَ كَفَرُواۜ وَبِئْسَ الْمَص۪يرُ۟ ﴿72﴾ َٓا اَيُّهَا النَّاسُ ضُرِبَ مَثَلٌ فَاسْتَمِعُوا لَهُۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ لَنْ يَخْلُقُوا ذُبَابًا وَلَوِ اجْتَمَعُوا لَهُۜ وَاِنْ يَسْلُبْهُمُ الذُّبَابُ شَيْـًٔا لَا يَسْتَنْقِذُوهُ مِنْهُۜ ضَعُفَ الطَّالِبُ وَالْمَطْلُوبُ ﴿73﴾ مَا قَدَرُوا اللّٰهَ حَقَّ قَدْرِه۪ۜ اِنَّ اللّٰهَ لَقَوِيٌّ عَز۪يزٌ ﴿74﴾ اَللّٰهُ يَصْطَف۪ي مِنَ الْمَلٰٓئِكَةِ رُسُلًا وَمِنَ النَّاسِۜ اِنَّ اللّٰهَ سَم۪يعٌ بَص۪يرٌۚ ﴿75﴾ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۜ وَاِلَى اللّٰهِ تُرْجَعُ الْاُمُورُ ﴿76﴾ يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا ارْكَعُوا وَاسْجُدُوا وَاعْبُدُوا رَبَّكُمْ وَافْعَلُوا الْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَۚ ﴿77﴾ وَجَاهِدُوا فِي اللّٰهِ حَقَّ جِهَادِه۪ۜ هُوَ اجْتَبٰيكُمْ وَمَا جَعَلَ عَلَيْكُمْ فِي الدّ۪ينِ مِنْ حَرَجٍۜ مِلَّةَ اَب۪يكُمْ اِبْرٰه۪يمَۜ هُوَ سَمّٰيكُمُ الْمُسْلِم۪ينَ مِنْ قَبْلُ وَف۪ي هٰذَا لِيَكُونَ الرَّسُولُ شَه۪يدًا عَلَيْكُمْ وَتَكُونُوا شُهَدَٓاءَ عَلَى النَّاسِۚ فَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاعْتَصِمُوا بِاللّٰهِۜ هُوَ مَوْلٰيكُمْۚ فَنِعْمَ الْمَوْلٰى وَنِعْمَ النَّص۪يرُ ﴿78﴾

Hac Suresinin Türkçe Anlamı

Hac Suresinin Türkçe Anlamı, şöyledir:

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

1. ayet: Ey insanlar, Rabbinizden korkup-sakının, çünkü kıyamet saatinin sarsıntısı büyük bir şeydir.

2. ayet: Onu gördüğünüz gün, her emzikli kendi emzirdiğini unutup geçecek ve her gebe kendi yükünü düşürecektir. İnsanları da sarhoş olmuş görürsün, oysa onlar sarhoş değillerdir. Ancak Allah’ın azabı pek şiddetlidir.

3. ayet: İnsanlardan kimi, Allah hakkında bilgisi olmaksızın tartışır durur ve her azgın-kaypak şeytanın peşine düşer.

4. ayet: Ona yazılmıştır: “Kim onu veli edinirse, şüphesiz o (şeytan) onu şaşırtıp-saptırır ve onu çılgın ateşin azabına yöneltir.”

5. ayet: Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, Biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak’tan (embriyo), sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkça göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiçbir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilmektedir. Yeryüzünü kupkuru ölü gibi görürsün, fakat Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çiftten (ürünler) bitirir.

6. ayet: İşte böyle; şüphesiz Allah, hakkın Kendisi’dir ve şüphesiz ölüleri diriltir ve gerçekten herşeye güç yetirendir.

7. ayet: Gerçek şu ki, kıyamet-saati yaklaşarak gelmektedir, onda şüphe yoktur. Gerçekten Allah kabirlerde olanları diriltecektir.

8. ayet: İnsanlardan kimi, hiçbir bilgisi, yol göstericisi ve aydınlatıcı kitabı olmaksızın Allah hakkında tartışır-durur.

9. ayet: Allah’ın yolundan saptırmak amacıyla ‘gururla salınıp-kasılarak’ (bunu yapar); dünyada onun için aşağılanma vardır, kıyamet günü de yakıcı azabı ona taddıracağız.

10. ayet: (Ey insan) Bu, senin ellerinin önden takdim ettikleridir. Şüphesiz Allah, kullar için zulmedici değildir.

11. ayet: İnsanlardan kimi, Allah’a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır.

12. ayet: Allah’tan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır. İşte bu, en uzak bir sapıklıktır.

13. ayet: (Ya da) Zararı, yararından daha yakın olana tapar; ne kötü yardımcı ve ne kötü yoldaştır.

14. ayet: Şüphesiz Allah, iman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Gerçekten Allah, her istediğini yapar.

15. ayet: Kim, Allah’ın ona, dünyada ve ahirette kesin olarak yardım etmeyeceğini sanıyorsa, göğe bir araç uzatsın sonra kesiversin de bir bakıversin, kurduğu düzen, onun öfkesini giderebilecek mi?

16. ayet: İşte Biz onu (Kur’an’ı) apaçık ayetler olarak indirdik; şüphesiz Allah, dilediğini hidayete yöneltir.

17. ayet: Gerçekten iman edenler, Yahudiler, yıldıza tapanlar (Sabii) Hıristiyanlar, ateşe tapanlar (Mecusi) ve şirk koşanlar; şüphesiz Allah, kıyamet günü aralarını ayıracaktır. Doğrusu Allah, herşeyin üzerinde şahid olandır.

18. ayet: Görmedin mi ki, gerçekten, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu Allah’a secde etmektedirler. Birçoğu üzerine azap hak olmuştur. Allah kimi aşağılık kılarsa, artık onun için bir yüceltici yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.

19. ayet: İşte bunlar çekişen iki gruptur, Rableri konusunda çekiştiler. İşte o inkar edenler, onlar için ateşten elbiseler biçilmiştir; başları üstünden de kaynar su dökülür.

20. ayet: Bununla karınları içinde olanlar ve derileri eritilmiş olur.

21. ayet: Onlar için demirden kamçılar vardır.

22. ayet: Ne zaman ordan, sarsıcı-üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara:) “Yakıcı azabı tadın” (denir).

23. ayet: Hiç şüphesiz Allah, iman edenleri ve salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; ordaki elbiseleri ipek(ten)tir.

24. ayet: Onlar, sözün en güzeline iletilmişlerdir ve övülen doğru yola iletilmişlerdir.

25. ayet: Gerçek şu ki, inkar edip Allah yolundan ve yerlilerle dışarıdan gelenler için eşit olarak (haram ve kıble) kıldığımız Mescid-i Haram’dan alıkoyanlara, orada zulmederek adaletten ayrılanlara acı bir azap taddırırız.

26. ayet: Hani Biz İbrahim’e Evin (Kabe’nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik:) “Bana hiçbir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut.”

27. ayet: “İnsanlar içinde haccı duyur; gerek yaya, gerekse uzak yollardan (derin vadilerden) gelen yorgun düşmüş develer üstünde sana gelsinler.”

28. ayet: Kendileri için birtakım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah’ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.

29. ayet: Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler. Beyt-i Atik’i tavaf etsinler.

30. ayet: İşte böyle; kim Allah’ın haram kıldıklarını (gözetip hükümlerini) yüceltirse, Rabbinin Katında kendisi için hayırlıdır. Size (haklarında yasaklar) okunanlar dışındaki hayvanlar helal kılındı. Öyleyse iğrenç bir pislik olan putlardan kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının.

31. ayet: Allah’ı birleyen (Hanif)ler olarak, O’na (hiçbir) ortak koşmaksızın. Kim Allah’a ortak koşarsa, sanki o gökten düşmüş de onu bir kuş kapıvermiş veya rüzgar onu ıssız bir yere sürükleyip atmış gibidir.

32. ayet: İşte böyle; kim Allah’ın şiarlarını yüceltirse, şüphesiz bu, kalplerin takvasındandır.

33. ayet: Onlarda sizin için adı konulmuş bir süreye kadar yararlar vardır. Sonra onların yerleri Beyt-i Atik’tir.

34. ayet: Biz her ümmet için bir “Mensek” kıldık, O’nun kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar diye. İşte sizin İlahınız bir tek İlah’tır, artık yalnızca O’na teslim olun. Sen alçak gönüllü olanlara müjde ver.

35. ayet: Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir; kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar ve rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir.

36. ayet: İri cüsseli develeri size Allah’ın işaretlerinden kıldık, sizler için onlarda bir hayır vardır. Öyleyse onlar bir dizi halinde (veya saf tutmuşcasına ayakta durup) boğazlanırken Allah’ın adını anın; yanları üzerine yattıkları zaman da onlardan yiyin, kanaatkara ve isteyene yedirin. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirdik, umulur ki şükredersiniz.

37. ayet: Onların etleri ve kanları kesin olarak Allah’a ulaşmaz, ancak O’na sizden takva ulaşır. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirmiştir; O’nun size hidayet vermesine karşılık Allah’ı tekbir etmeniz için. Güzellikte bulunanlara müjde ver.

38. ayet: Şüphesiz Allah, (müşriklerin saldırı ve sinsi tuzaklarını) iman edenlerden uzaklaştırmaktadır. Gerçekten Allah, hain ve nankör olan kimseyi sevmez.

39. ayet: Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (mü’minlere, savaşma) izni verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardım etmeye güç yetirendir.

40. ayet: Onlar, yalnızca; “Rabbimiz Allah’tır” demelerinden dolayı, haksız yere yurtlarından sürgün edilip çıkarıldılar. Eğer Allah’ın, insanların kimini kimiyle defetmesi (yenilgiye uğratması) olmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah’ın isminin çokça anıldığı mescidler, muhakkak yıkılır giderdi. Allah Kendi (dini)ne yardım edenlere kesin olarak yardım eder. Şüphesiz Allah, güçlü olandır, Aziz olandır.

41. ayet: Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir, iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, ma’rufu emrederler, münkerden sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah’a aittir.

42. ayet: Eğer seni yalanlıyorlarsa, onlardan önce Nuh, Ad, Semud kavmi de yalanlamıştı.

43. ayet: İbrahim’in kavmi ve Lut’un kavmi de:

44. ayet: Medyen halkı da (peygamberlerini yalanlamıştı). Musa da yalanlanmıştı. Böylelikle Ben, o inkar edenlere bir süre tanıdım, sonra onları yakalayıverdim. Nasılmış Benim (herşeyi alt üst edip kökten değiştiren) inkılabım (veya inkarım).

45. ayet: (Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terk edilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir).

46. ayet: Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı, böylece onların kendisiyle akledebilecek kalpleri ve işitebilecek kulakları oluversin? Çünkü doğrusu, gözler kör olmaz, ancak sinelerdeki kalpler körelir.

47. ayet: Onlar senden, azabın çarçabuk getirilmesini istiyorlar; Allah, va’dine kesin olarak muhalefet etmez. Gerçekten, senin Rabbinin Katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.

48. ayet: Nice ülkeler vardır ki, (halkı) zulmediyorken Ben ona bir süre tanıdım, sonra yakalayıverdim; dönüş yalnızca Banadır.

49. ayet: De ki: “Ey insanlar, gerçekten ben sizin için yalnızca bir uyarıcıyım.”

50. ayet: Buna göre, iman edip salih amellerde bulunanlar, onlar için bir bağışlanma (mağfiret) ve üstün bir rızık vardır.

51. ayet: Ayetlerimiz konusunda acze düşürücü çabalar harcayanlar, alevli ateşin halkıdır.

52. ayet: Biz senden önce hiçbir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, şeytan, onun dilediğine (bir kuşku veya sapma unsuru) katıp bırakmış olmasın. Ama Allah, şeytanın katıp-bırakmalarını giderir, sonra Kendi ayetlerini sağlamlaştırıp-pekiştirir. Allah, gerçekten bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

53. ayet: Şeytanın (bu tür) katıp bırakmaları, kalplerinde hastalık olanlara ve kalpleri (her türlü) duyarlılıktan yoksun bulunanlara (Allah’ın) bir deneme kılması içindir. Şüphesiz zalimler, (gerçeğin kendisinden) uzak bir ayrılık içindedirler.

54. ayet: (Bir de) Kendilerine ilim verilenlerin, bunun (Kur’an’ın) hiç tartışmasız Rablerinden olan bir gerçek olduğunu bilmeleri için; böylelikle ona iman etsinler ve kalpleri ona tatmin bulmuş olarak bağlansın. Şüphesiz Allah, iman edenleri dosdoğru yola yöneltir.

55. ayet: İnkar edenler ise, kıyamet-saati onlara apansız gelinceye veya kesintiye uğramış (akim, verimsiz) bir günün azabı onlara yetişinceye kadar ondan (Kur’an’dan) yana şüphe içinde sür-git kalacaklardır.

56. ayet: Mülk, o gün yalnızca Allah’ındır. O, aralarında hükmedecektir. Artık iman edip salih amellerde bulunanlar; nimetlerle donatılmış cennetler içindedirler.

57. ayet: İnkar edip ayetlerimizi yalanlayanlar; artık onlar için aşağılatıcı bir azap vardır.

58. ayet: Allah yolunda hicret edip öldürülen veya ölenlere gelince muhakkak Allah, onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Şüphesiz Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır.

59. ayet: Onları, kendisinden gerçekten hoşnut kalacakları bir yere sokacaktır. Şüphesiz Allah, bilendir, halimdir.

60. ayet: İşte böyle; her kim kendisine yapılan haksızlığın benzeriyle karşılık verir, sonra aleyhine ‘azgınlık ve saldırıda’ bulunulursa, Allah, mutlaka ona yardım eder. Şüphesiz Allah, affedicidir, bağışlayıcıdır.

61. ayet: İşte böyle; çünkü Allah, geceyi gündüze bağlayıp katar ve gündüzü geceye bağlayıp-katar. Şüphesiz Allah, işitendir, görendir.

62. ayet: İşte böyle; çünkü Allah, hakkın ta Kendisi’dir. O’nun dışında, onların taptıkları ise, şüphesiz batılın ta kendisidir. Gerçekten Allah, Yücedir, büyüktür.

63. ayet: Görmedin mi, Allah, gökten su indirdi, böylece yeryüzü yemyeşil donatıldı. Şüphesiz Allah, lütfedicidir, herşeyden haberdardır.

64. ayet: Göklerde ve yerde her ne varsa O’nundur. Şüphesiz Allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan (Gani)dır, övülmeye layık olandır.

65. ayet: Görmedin mi, Allah, yerdekileri ve denizde onun emriyle akıp giden gemileri, sizin yararınıza verdi. Ve izni olmadıkça, göğü yerin üstüne düşmekten alıkoyar. Şüphesiz Allah, insanlara karşı şefkatlidir, çok merhametlidir.

66. ayet: Sizi diri tutan, sonra öldürecek, sonra da diriltecek olan O’dur. Gerçekten insan pek nankördür.

67. ayet: Biz her ümmete bir ibadet tarzı (Mensek) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse, (din) iş(in)de seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin.

68. ayet: Eğer seninle mücadeleye girişirlerse, de ki: “Allah, yapmakta olduklarınızı daha iyi bilir.”

69. ayet: “Allah, kıyamet günü, kendisinde ihtilafa düştüğünüz şey hakkında aranızda hükmedecektir.”

70. ayet: Allah’ın, gökte ve yerde olanların hepsini bilmekte olduğunu bilmiyor musun? Gerçekten bunlar bir kitaptadır. Hiç şüphesiz bunlar(ı bilmek), Allah için pek kolaydır.

71. ayet: Onlar, Allah’ı bırakıp da (Allah’ın) kendisine bir delil indirmediği ve haklarında (hiçbir) bilgileri olmayan şeylere tapıyorlar. Zulmedenler için hiçbir yardımcı yoktur.

72. ayet: Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, sen o inkar edenlerin yüzlerindeki ‘red ve inkarı’ tanıyabilirsin. Neredeyse, kendilerine karşı ayetlerimizi okuyanın üzerine çullanıverecekler. De ki: “Size, bundan daha kötü olanını haber vereyim mi? Ateş… Allah, onu inkar edenlere va’detmiş bulunmaktadır; ne kötü bir duraktır.”

73. ayet: Ey insanlar, (size) bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin. Sizin, Allah’ın dışında tapmakta olduklarınız -hepsi bunun için biraraya gelseler dahi- gerçekten bir sinek bile yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu da ondan geri alamazlar. İsteyen de güçsüz, istenen de.

74. ayet: Onlar, Allah’ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Şüphesiz Allah, güç sahibidir, Azizdir.

75. ayet: Allah, meleklerden elçiler seçer ve insanlardan da. Şüphesiz Allah, işitendir, görendir.

76. ayet: O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir. Bütün işler Allah’a döndürülür.

77. ayet: Ey iman edenler, rüku edin, secdeye varın, Rabbinize ibadet edin ve hayır işleyin, umulur ki kurtuluş bulursunuz.

78. ayet: Allah adına gerektiği gibi mücadele edin. O, sizleri seçmiş ve din konusunda size bir güçlük yüklememiştir, atanız İbrahim’in dini(nde olduğu gibi). O (Allah) bundan daha önce de, bunda (Kur’an’da) da sizi “Müslümanlar” olarak isimlendirdi; elçi sizin üzerinize şahid olsun, siz de insanlar üzerine şahidler olasınız diye. Artık dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve Allah’a sarılın, sizin Mevlanız O’dur. İşte, ne güzel mevla ve ne güzel yardımcı.

Hac Suresinin Fazileti

Hac Suresi fazileti, adından da anlaşılacağı gibi okuyanların amel defterlerine bolca hac ve umre sevabı yazılmasına vesile olan bir suredir. Hac suresi ile ilgili Resulullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki: ‘’Kim Hac suresini okursa, hac yapanın hac sevabı, umre yapanın umre sevabı, gelmiş ve gelecek hac ve umre yapanların sevabı kadar sevap kazanır. Başka bir hadis-i şerifinde de ‘’Her kim hac suresini okursa, geçmişte ve gelecekte hac ve umre yapmış kişilerin sayısınca hac ve umre sevabı kazanır.’’ Buyurmaktadır.

Hac Suresi Dinle

https://www.youtube.com/watch?v=U5CAl6VDPoI