Setr-i Avret
Avret yerini örtmek anlamına gelen bu şartta geçen avret; şer’i ıstılahta (din dilinde) “Bakılması haram, örtülmesi farz olan uzuvlardır.”
Erkeğin de kadının da, birazdan ifade edeceğimiz avret yerlerini örtmeleri farzdır.
Avret yerini örtmenin farz olması umumidir. Sahih görüşe göre; kişi tenha bir yerde bulunsa da avret yerini örtmesi farzdır.
Bir kimse karanlık bir yerde üzerine giyeceği temiz bir elbise varken çıplak namaz kılsa; ittifakla namazı olmaz. Tenha yerde çıplak kılması da böyledir.
Şüphesiz Allah-u Te’ala örtünen ve örtünmeyen herşeyi görür. Örtünenin edebini, örtünmeyeyin edepsizliğini de görür. İşte imkan bulunduğunda bu edebe riayet etmek farzdır.
“Kınye” isimli eserin “Kerahiyye” babında şöyle zikredilmiştir:
“Ğaribu’r-rivaye”de bildirildiğine göre, kadının, evinde tekbaşına iken başını açmasına ruhsat verilmiştir. Onun için evla olan; mahremlerin yanında bile en azından ince ve altındakini belli eden bir baş örtüsü bile olsa, başına bağlamasıdır.
Kişi sahih bir maksada binaen avret yerini açabilir. Örneğin; def-i hacet, taharetlenme ve tek başına yıkanmak için soyunması hususunda “Kınye” isimli eserde bazı görüşler nakledilmiştir.
Bazılarına göre; yıkanmak için çıplak kalmak makruh, bazılarına göre; inşallah ma’zur, bir görüşe göreyse, bunda bir beis yoktur. Başka bir görüşte az bir süre içerisinde olursa caizdir. Diğer bir görüşte de (ellerini açtığında etrafına değecek kadar) küçük hamam odasında caizdir.
İfade edildiği gibi tenha bir yerde olsa da namazda ve namaz dışında avret yerinin örtülmesi farzdır.
Allah-u Te’ala şöyle buyuruyor
“Her secde anında zinetinizi alın.” (el-A’raf Suresi:31)
Bu emirden maksat; “Her namaz veya tavaf anında avret yerlerinizi örten şeyleri giyinin” demektir.
Aişe (Radıyallahu Anha) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) şöyle buyuruyor:
“Allah-u Te’ala buluğa ermiş olan bir kadının namazını başörtüsüz kabul etmez.” (Ebu Davud, Salat:85, no:641, 1/229; İbni Mace, Taharet:132, 1/214)
Aişe (Radıyallahu Anha)dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Ey Esma! Kadın buluğ çağına ulaştığı zaman ondan şu ve şu uvuzlardan başkasının görünmesi caiz olmaz.” Buyurmuş ve yüzüyle ellerine işaret buyurmuştur. (Ebu Davud, Libas:34, no:4101, 2/460)
Erkeğim avret yerleri: Göbeğinin altından diz kapağının altına kadar olan yerdir.
En sahih görüşe göre; diz kapağı da avrettir. Amr ibni Şu’ayb’ın babası vasıtasıyla, dedesinden (Radıyallahu Anhum) rivayet edilen bir hadis-i şerifte:
“Göbekten aşağısı dize kadar avrettendir.” (Darekutni, es-Sünen: 1/230) buyurulmuşsa da, Ali (Radıyallahu Anh) ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Rasulüllah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem):
“Diz avrettendir.” (Darekutni, es-Sünen: 1/230) buyurduğundan, ihtiyatlı görüş, dizin avret mahalline dahil olmasıdır.
Hür kadınların yüzleri ve elleri dışında bütün bedenleri avrettir. Yüzleriyle elleri ise namazda ve bir fitne korkusu bulunmadıkça, namaz dışında da avret değildir.
Ayaklar hakkında üç sahih görüş vardır. Bunlardan mutamed olanına göre; ayaklar da avret olmaktan istisna edilmiştir.
İkinci görüşe göre; mutlak olarak (namaz da ve namaz dışında) avrettir. Üçüncü görüşe göre ise namaz dışında avrettir, namazda ise avret değildir.
Farklı görüşlerin ortaya koyduğu bu ihtilaftan kurtulmak için, hanım kardeşlerimizin ayaklarını örtmeleri evladır.
“el-Mi’rac” isimli eserde; “el-Mebsut”tan naklen: “Kadınların kolları hakkında iki rivayet vardır” denilmiştir. Bunlardan en sahih olanına göre; kollar avrettir.
Kadının başından sarkan saçları yani; kulaklarını aşan saçları da avrettir.