Mearic Suresi Hakkında Bilgi
Mearic Suresi, adını aldığı ‘Mearic’ kelimesi 3. Ayette geçmekte olup ‘yükselme basamakları’ anlamına gelmektedir. Mekke şehrinde nazil olmuştur. Ayrıca 24. Ayetinin Medine’de indiğine dair bir rivayet olsa da kesin olarak kabul edilmemiştir. Mearic Suresi 44 ayetten oluşmakta olup Kur’an-ı Kerim’in de 70. Suresidir.
Kıyametin olduğu sırada yeryüzünde olacak gelişmelerden bahsedilen surede, gökyüzünün adeta erimiş bir maden halini alacağı ve devasa dağların da yün gibi un ufak olacağı anlatılır. Ayrıca o an geldiğinde insanların kendi dertlerine düşerek, kurtuluş yolu aramakla meşgul olduklarından dolayı dostluk ve arkadaşlığın kalmayacağından bahsedilir. Bunların yanında müminlerin özelliklerinin de anlatıldığı Mearic Suresi’nde, Allah’a iman edip Müslüman olanların, sahip oldukları mallardan ihtiyacı olanlara vermeleri, şahitliklerinde dürüst olmaları ve emanete ihanet etmemeleri halinde varacakları yerin cennet olduğu müjdelenmektedir.
Mearic Suresinin Okunuşu
Mearic suresinin okunuşu şöyledir;
Bismillahirrahmanirrahim
1. Seele sailun bi’azabin vakı’ın.
2. Lilkafirne leyse lehu dafi’un.
3. Minallahi ziylme’arici.
4. Ta’ruculmelaiketu verruhu ileyhi fiy yevmin kane mikdaruhu hamsiyne elfe senetin.
5. Fasbir sabren cemiylen.
6. İnnehum yerevnehu be’ıyden.
7. Ve nerahu kariyben.
8. Yevme tekunussema’u kelmuhli.
9. Ve tekunulcibalu kel’ıhni.
10. Ve la yes’elu hamiymun hamiymen.
11. Yubassarunehum yeveddulmucrimu lev yeftediy min ‘azabi yevmeizin bibeniyhi.
12. Ve sahıbetihi ve ehıyhi.
13. Ve fasıyletihilletiy tu’viyhi.
14. Ve men fiyl’ardı cemiy’an summe yunciyhi.
15. Kella inneha leza.
16. Nezza’aten lişşeva.
17. Ted’u men edbere ve tevella.
18. Ve cema’a feev’a.
19. İnnel’insane hulika helu’an.
20. İza messehuşşerru cezu’an.
21. Ve iza messehulhayru menu’an.
22. İllelmusalliyne.
23. Elleziynehum ‘ala salatihim daimune.
24. Velleziyne fiy emvalihim hakkun ma’lumun.
25. Lissaili velmahrumi.
26. Velleziyne yusaddikune biyevmiddiyni.
27. Velleziyne hum min ‘azabi rabbihim muşrikune.
28. İnne ‘azabe rabbihim ğayru me’munin.
29. Velleziyne hum lifurucihim hafizune.
30. İlla ‘ala ezvacihim ev ma meleket eymanuhum feinnehum ğayru melumiyne.
31. Femenibteğa verae zalike feulaike humul’adune.
32. Velleziyne hum liemanatihim ve ‘ahdihim ra’une.
33. Velleziyne hum bişehadatihim kaimune.
34. Velleziyne hum ‘ala salatihim yuhafizune.
35. Ulaike fiy cennatin mukremune.
36. Femalilleziyne keferu kıbeleke muhtı’ıyne.
37. Anilyemiyni ve ‘anişşimali ‘ıziyne.
38. Eyatme’u kullumriin minhum en yudhale cennete na’ıymin.
39. Kella inna halaknahum mimma ya’lemune.
40. Fela uksimu birabbilmeşarikı velmeğaribi inna likadirune.
41. Ala en nubeddile hayren minhum ve ma nahnu bimesbukıyne.
42. Fezerhum yehudu ve yel’adune.
43. Yevme yahrucune minel’ecdasi sira’an keennehum ila nusubin yufidune.
44. Haşi’aten ebsaruhum terhekuhum zilletun zalikelyevmulleziy kanu yu’adune.
Mearic Suresinin Arapça Yazılışı
Mearic Suresi Arapça, yazılışı şu şekildedir;
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
سَاَلَ سَٓائِلٌ بِعَذَابٍ وَاقِعٍۙ ﴿1﴾ لِلْكَافِر۪ينَ لَيْسَ لَهُ دَافِعٌۙ ﴿2﴾ مِنَ اللّٰهِ ذِي الْمَعَارِجِۜ ﴿3﴾ تَعْرُجُ الْمَلٰٓئِكَةُ وَالرُّوحُ اِلَيْهِ ف۪ي يَوْمٍ كَانَ مِقْدَارُهُ خَمْس۪ينَ اَلْفَ سَنَةٍۚ ﴿4﴾ فَاصْبِرْ صَبْرًا جَم۪يلًا ﴿5﴾ اِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَع۪يدًاۙ ﴿6﴾ وَنَرٰيهُ قَر۪يبًاۜ ﴿7﴾ يَوْمَ تَكُونُ السَّمَٓاءُ كَالْمُهْلِۙ ﴿8﴾ وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِۙ ﴿9﴾ وَلَا يَسْـَٔلُ حَم۪يمٌ حَم۪يمًاۚ ﴿10﴾ ُبَصَّرُونَهُمْۜ يَوَدُّ الْمُجْرِمُ لَوْ يَفْتَد۪ي مِنْ عَذَابِ يَوْمِئِذٍ بِبَن۪يهِۙ ﴿11﴾ وَصَاحِبَتِه۪ وَاَخ۪يهِۙ ﴿12﴾ وَفَص۪يلَتِهِ الَّت۪ي تُـْٔو۪يهِۙ ﴿13﴾ وَمَنْ فِي الْاَرْضِ جَم۪يعًاۙ ثُمَّ يُنْج۪يهِۙ ﴿14﴾ كَلَّاۜ اِنَّهَا لَظٰىۙ ﴿15﴾ نَزَّاعَةً لِلشَّوٰىۚ ﴿16﴾ تَدْعُوا مَنْ اَدْبَرَ وَتَوَلّٰىۙ ﴿17﴾ وَجَمَعَ فَاَوْعٰى ﴿18﴾ اِنَّ الْاِنْسَانَ خُلِقَ هَلُوعًاۙ ﴿19﴾ اِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ جَزُوعًاۙ ﴿20﴾ وَاِذَا مَسَّهُ الْخَيْرُ مَنُوعًاۙ ﴿21﴾ اِلَّا الْمُصَلّ۪ينَۙ ﴿22﴾ اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَلٰى صَلَاتِهِمْ دَٓائِمُونَۖ ﴿23﴾ وَالَّذ۪ينَ ف۪ٓي اَمْوَالِهِمْ حَقٌّ مَعْلُومٌۙ ﴿24﴾ لِلسَّٓائِلِ وَالْمَحْرُومِۖ ﴿25﴾ وَالَّذ۪ينَ يُصَدِّقُونَ بِيَوْمِ الدّ۪ينِۖ ﴿26﴾ وَالَّذ۪ينَ هُمْ مِنْ عَذَابِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَۚ ﴿27﴾ اِنَّ عَذَابَ رَبِّهِمْ غَيْرُ مَأْمُونٍۚ ﴿28﴾ وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَۙ ﴿29﴾ اِلَّا عَلٰٓى اَزْوَاجِهِمْ اَوْ مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُهُمْ فَاِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُوم۪ينَۚ ﴿30﴾ فَمَنِ ابْتَغٰى وَرَٓاءَ ذٰلِكَ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْعَادُونَۚ ﴿31﴾ وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِاَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَۖ ﴿32﴾ وَالَّذ۪ينَ هُمْ بِشَهَادَاتِهِمْ قَٓائِمُونَۖ ﴿33﴾ وَالَّذ۪ينَ هُمْ عَلٰى صَلَاتِهِمْ يُحَافِظُونَۜ ﴿34﴾ اُو۬لٰٓئِكَ ف۪ي جَنَّاتٍ مُكْرَمُونَۜ۟ ﴿35﴾ فَمَا لِالَّذ۪ينَ كَفَرُوا قِبَلَكَ مُهْطِع۪ينَۙ ﴿36﴾ عَنِ الْيَم۪ينِۙ وَعَنِ الشِّمَالِ عِز۪ينَ ﴿37﴾ اَيَطْمَعُ كُلُّ امْرِئٍ مِنْهُمْ اَنْ يُدْخَلَ جَنَّةَ نَع۪يمٍۙ ﴿38﴾ كَلَّاۜ اِنَّا خَلَقْنَاهُمْ مِمَّا يَعْلَمُونَ ﴿39﴾ َلَٓا اُقْسِمُ بِرَبِّ الْمَشَارِقِ وَالْمَغَارِبِ اِنَّا لَقَادِرُونَۙ ﴿40﴾ عَلٰٓى اَنْ نُبَدِّلَ خَيْرًا مِنْهُمْۙ وَمَا نَحْنُ بِمَسْبُوق۪ينَ ﴿41﴾ فَذَرْهُمْ يَخُوضُوا وَيَلْعَبُوا حَتّٰى يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذ۪ي يُوعَدُونَۙ ﴿42﴾ يَوْمَ يَخْرُجُونَ مِنَ الْاَجْدَاثِ سِرَاعًا كَاَنَّهُمْ اِلٰى نُصُبٍ يُوفِضُونَۙ ﴿43﴾ خَاشِعَةً اَبْصَارُهُمْ تَرْهَقُهُمْ ذِلَّةٌۜ ذٰلِكَ الْيَوْمُ الَّذ۪ي كَانُوا يُوعَدُونَ ﴿44﴾
Mearic Suresinin Türkçe Anlamı
Mearic Suresinin Türkçe Anlamı, şöyledir:
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
1. ayet: İstekte bulunan biri, (muhakkak) gerçekleşecek olan bir azabı istedi.
2. ayet: Kafirler için olan bu (azabı) geri çevirecek yoktur.
3. ayet: (Bu azap) Yüce makamlar sahibi olan Allah’tandır.
4. ayet: Melekler ve Ruh (Cebrail), ona, süresi elli bin yıl olan bir günde çıkabilmektedir.
5. ayet: Şu halde, güzel bir sabır (göstererek) sabret.
6. ayet: Çünkü, gerçekten onlar, bunu uzak görüyorlar.
7. ayet: Biz ise, onu pek yakın görüyoruz.
8. ayet: Gökyüzünün erimiş maden gibi olacağı gün;
9. ayet: Dağlar da (etrafa uçuşmuş) rengarenk yün gibi olacak.
10. ayet: (Böyle bir günde) Hiçbir yakın dost bir yakın dostu sormaz.
11. ayet: Onlar birbirlerine gösterilirler. Bir suçlu-günahkar, o günün azabına karşılık olmak üzere, oğullarını fidye olarak vermek ister;
12. ayet: Kendi eşini ve kardeşini,
13. ayet: Ve onu barındıran aşiretini de;
14. ayet: Yeryüzünde bulunanların tümünü (verse de); sonra bir kurtulsa.
15. ayet: Hayır; (hiçbiri kabul edilmez). Doğrusu o (cehennem), cayır cayır yanmakta olan ateştir:
16. ayet: Başın derisini kavurup-soyar.
17. ayet: Yüz çevirip arkasını döneni çağırır-durur.
18. ayet: (Durmaksızın mal ve servet) Toplayıp bir yerde (üstüste) yığmakta olanı.
19. ayet: Gerçekten, insan, ‘bencil ve haris’ olarak yaratıldı.
20. ayet: Kendisine bir şer (kötülük) dokunduğu zaman feryadı basar.
21. ayet: Ona bir hayır dokunduğunda engelleyici olur (veya cimrilik eder).
22. ayet: Ancak namaz kılanlar hariç;
23. ayet: Ki onlar, namazlarında süreklidirler.
24. ayet: Ve onların mallarında belirli bir hak vardır:
25. ayet: Yoksul ve yoksun olan(lar)için.
26. ayet: Onlar, din gününü tasdik etmektedirler.
27. ayet: Rablerinin azabına karşı (daimi) bir korku duymaktadırlar.
28. ayet: Şüphesiz Rablerinin azabından emin olunamaz.
29. ayet: Ve onlar, ırzlarını (ferç) korurlar;
30. ayet: Ancak kendi eşleri ya da sağ ellerinin malik olduğu başka; çünkü onlar (bunlardan dolayı) kınanmazlar.
31. ayet: Fakat bunun ötesini arayanlar, artık onlar sınırı çiğneyenlerdir.
32. ayet: (Bir de) Onlar, kendilerine verilen emanete ve verdikleri ahde (harfiyyen) riayet edenlerdir.
33. ayet: Şahidliklerinde dosdoğru davrananlardır.
34. ayet: Namazlarını (titizlikle) koruyanlardır.
35. ayet: İşte onlar, cennetler içinde ağırlananlardır.
36. ayet: Şimdi inkar edenlere ne oluyor ki, boyunlarını sana uzatıp koşuyorlar.
37. ayet: Sağ yandan ve sol yandan bölükler halinde.
38. ayet: Onlardan her biri, nimetlerle donatılmış cennete gireceğini mi umuyor (tamah ediyor)?
39. ayet: Hayır; doğrusu Biz onları bildikleri şeyden yarattık.
40. ayet: Artık, doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim; Biz gerçekten güç yetireniz;
41. ayet: Onların yerine kendilerinden daha hayırlılarına getirip-değiştirmeye. Üstelik Bizim önümüze geçilemez.
42. ayet: Şu halde sen, kendilerine vadedilen (azap) günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak; dalıp-oynasınlar, oyalansınlar.
43. ayet: Kabirlerinden koşarcasına çıkarılacakları gün, sanki onlar dikili birşeye yönelmiş gibidirler.
44. ayet: Gözleri ‘korkudan ve dehşetten düşük’ yüzlerini de bir zillet kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan (kıyamet ve azap) günüdür.
Mearic Suresinin Fazileti
Mearic Suresi Fazileti, bu sureyi devamlı olarak okumayı adet edinenlerin sözünde duran ve emanete riayet eden kimseler gibi sevap kazanacağı ifade edilir. Kadı Beydavi Tefsiri’ne dayandırılan bir hadis-i şerifte Efendimizin (s.a.v) şöyle buyurduğu rivayet edilir: ‘’Her kim ki Mearic suresini okursa, Yüce Allah ona emanetlerini ve vaadlerini gözetenlerin sevabını verir. ( Kadı Beydavi Tefsiri) Ayrıca korkulu rüya görmekten şikayet edenlerin bu sureyi yatmadan önce okumaları halinde emin olacakları rivayet edilmektedir.
Allah razı olsun. Rabbim bizide hidayete erdirdiği razı kullarından eylesin. Amin!
Nokta atışı vallahi helal olsun abicim👏😎