İhlas ve Halis Niyet

İhlas ve Halis Niyet

Peygamberimiz (s.a.v) Cebrail’den (a.s) haber vermiştir, o da Allah’u Teala’dan nakletmiştir. “İhlas, sırlarımdan bir sırdır, onu kullarımdan sevdiğimin kalbine tevdi ederim.” Cenab-ı Hakk, hepimizin kalbine o sırrı tevdi etsin İnşaallah-u Teala. Tasavvuf terbiyesinin hedefi, kulu ihlasa ve rıza makamına ulaştırmaktır. İhlas her işini Yüce Allah’ın istediği şekilde Onun rızası için yapmaktır. Rıza da, Yüce Allah’ın…

İman Aşkı ile Altın Sevgisi

İman Aşkı ile Altın Sevgisi

Allah’a (c.c) çok çok ibadet eden biri, bir gün haber almış ki yakın bir beldenin halkı bir ağaca -haşa- Allah diye tapıyorlar. Dini duyguları coşarak bu akıl almaz beyinsizliğe müthiş bir şekilde kızmış ve tutulmaz bir öfke ile o beldeye doğru yola çıkmış. Niyeti ağacı kökünden keserek tapan zavallıların sapıklıklarına bir set çekmek. Adam bu…

Güzel Ahlak Üzerine

Güzel Ahlak Üzerine

Güzel ahlak: Güler yüz, tatlı söz, iyilik yapmak ve kötülük etmemektir. Bazıları da güzel ahlakın alametlerini şöyle sıralamışlardır: Çok utanır, az eziyet eder, salahı çok olur, doğru sözlü olur, az konuşur, ameli çok, sürçmesi az olur. Fuzuli şeylerden sakınır, iyilik eder, vakarlı olur, sabreder, şükreder, kazaya razı olur, halim olur, mülayim ve yumuşak davranır, namuslu…

Dilin Afetleri-7(avamın yersiz soruları)

Dilin Afetleri-7(avamın yersiz soruları)

On yedinci Afet: Avamın yersiz sualleri: Resül-i Ekrem (s.a.v) buyurmuşlardır ki: “Sizi terk ettiğim şeylerde beni bırakınız (yani sukut ettiğim hususları araştırmayınız) Sizden öncekilerin helak olanları, Peygamberlerine çok sual sormaları ve peygamberlerine ihtilafları sebebiyledir. Size yasak ettiğim şeylerden kaçınınız, emrettiklerimi de gücünüz yettiği kadar yerine getiriniz.”[1] Enes (r.a) diyor ki: “Bir gün Resül-i Ekrem’e bir…

Dilin Afetleri-6 (İki Yüzlülük)

Dilin Afetleri-6 (İki Yüzlülük)

On dördüncü Afet:  İki yüzlünün sözüdür: İki yüzlü: İki hasım arasında dolaşan, her birinin arzularına göre konuşan, konuştuğunu överken ötekini yeren, her iki tarafa da, hasmına karşı kendisine yardımcı olacağını va’deden iki dilli kimsedir. Bu çeşit davranışlar nifak nişanlarındandır. A m m a r b. Y a s i r in rivayetinde (r.a.) Resül-i Ekrem…

Yalan Yere Yemin Etmek Günah mı?
|

Yalan Yere Yemin Etmek Günah mı?

Yalan Yere Yemin Etmek Günah mı? On üçüncü Afet: Yalan konuşmak ve yalan yere yemin etmektir: Bu, günahların en çirkinlerinden ve ayıpların en kötülerindendir. Resülüllah (s.a.v) buyurdu: “Yalandan uzak durun. Zira yalan fücur ile birliktedir ve her ikisi de ateştedir.”[1] Yine Resülüllah (s.a.v) buyurdular ki: “Yalan (söylemek) nifak kapılarından bir kapıdır.”[2]   Yine  bir rivayette…

Dilin Afetleri-4

Dilin Afetleri-4

Onuncu Afet: Eğlenmek ve alaya almaktır: Alay etmenin manası; başkalarını hiçe saymak, horlamak, gülünç vaziyete düşürecek şekilde ayıplarına ve kusurlarına dikkati çekmektir. “Ey iman edenler! Bir kavim diğer bir kavimle alay etmesin. Olur ki (alay edilenler Allah indinde) kendilerinden (yani alay edenlerden) daha hayırlıdır.”[1] İ b n  A b b a s (r.a): “Vah bize,…

Dilin Afetleri-3

Dilin Afetleri-3

 Yedinci Afet: Lanet okumaktır: Lanet, Allah’ın rahmetinden kovmak ve uzaklaştırmaktır. Lanet ya hayvan için ya cansız için ya da insan için yapılır. Bunların hepsi de yerilmiştir. Resül-i Ekrem (s.a.v) buyurdu: “Mümin lanet edici olamaz.”[1] Başka bir hadisi şerifte de şöyle buyrulmuştur. “Allah’ın gazabı, Allah’ın laneti ve cehennem ile lanetleşmeyin.”[2] Hz. Aişe (R.Anha) anlatıyor: Hz. Ebu…

Dilin Afetleri-2

Dilin Afetleri-2

Dördüncü Afet: Münakaşa ve mücadele etmektir: Resül-i Ekrem (s.a.v) den şöyle rivayet edilmiştir: “Bir toplum, Allah kendilerine hidayet ettikten sonra sapıtmaz. Meğer ki münakaşa yapalar.”[1] Yine Allah’ın Resülü (s.a.v) buyurdular ki: “Haklı da olsa, münakaşayı bırakıncaya kadar hiçbir kul imanın hakikatine (erip onu) tamamlayamaz.”[2] Yine Resül-i Ekrem (s.a.v) buyurdular ki: “Haklı olduğu halde mücadeleyi terk…

Dilin Afetleri-1

Dilin Afetleri-1

Birinci Afet: Malaya’ni (gereksiz söz) dür. Bil ki, kulun sermayesi vakitleridir. Kul zamanlarını boş yere harcar, onlarla ahiret için sevap biriktirmezse sermayesini heder etmiş olur. Bundan ötürü Allah’ın Resülü (s.a.v) şöyle buyurmuştur. “Malaya’niyi terk etmesi kişinin Müslümanlığının güzel olmasındandır.” [1] -E b u Z e r (r.a) diyor ki: Resül-i Ekrem (s.a.v) bana: “Sana, bedene…