Nefis Terbiyesine dair Büyüklerden Nasihatler
|

Nefis Terbiyesine dair Büyüklerden Nasihatler

Şeyh Ahmed-i Haznevi (k.s.) buyurdu ki; “ “Hazreti ziyarete gitmiştim. Hazret ata binmiş gidiyordu. Beni görünce atının başını kıstı ve yüzünü bana çevirdi. Beni yanına çağırarak şöyle buyurdu: “Molla Ahmed, insanın şu kadar, zerre-i miskal kadar Nefsi olsa o Allah’tan uzaktır.” ve hayvanını sürerek yoluna devam etti. İnsanın evini yıkan en büyük düşmanı onun Nefsidir….

Nefis ve Afetleri

Nefis ve Afetleri

Nefsin bir çok mana ve sıfatları vardır. Nefis, insanın zatı anlamına gelir. Ayrıca ruh, hayat, can gibi manaları da vardır. Ayrıca, Emir aleminde olup yeri iki kaşın arası ve diğer latifelerle birlikte üzerinde zikir çekilen manevi sıfata da nefis denmiştir. İnsandaki bu nefis, varlık olarak bir tane olmakla birlikte sıfatları itibariyle bir çok ismi vardır….

Dilin Afetleri-7(avamın yersiz soruları)

Dilin Afetleri-7(avamın yersiz soruları)

On yedinci Afet: Avamın yersiz sualleri: Resül-i Ekrem (s.a.v) buyurmuşlardır ki: “Sizi terk ettiğim şeylerde beni bırakınız (yani sukut ettiğim hususları araştırmayınız) Sizden öncekilerin helak olanları, Peygamberlerine çok sual sormaları ve peygamberlerine ihtilafları sebebiyledir. Size yasak ettiğim şeylerden kaçınınız, emrettiklerimi de gücünüz yettiği kadar yerine getiriniz.”[1] Enes (r.a) diyor ki: “Bir gün Resül-i Ekrem’e bir…

Dilin Afetleri-6 (İki Yüzlülük)

Dilin Afetleri-6 (İki Yüzlülük)

On dördüncü Afet:  İki yüzlünün sözüdür: İki yüzlü: İki hasım arasında dolaşan, her birinin arzularına göre konuşan, konuştuğunu överken ötekini yeren, her iki tarafa da, hasmına karşı kendisine yardımcı olacağını va’deden iki dilli kimsedir. Bu çeşit davranışlar nifak nişanlarındandır. A m m a r b. Y a s i r in rivayetinde (r.a.) Resül-i Ekrem…

Yalan Yere Yemin Etmek Günah mı?
|

Yalan Yere Yemin Etmek Günah mı?

Yalan Yere Yemin Etmek Günah mı? On üçüncü Afet: Yalan konuşmak ve yalan yere yemin etmektir: Bu, günahların en çirkinlerinden ve ayıpların en kötülerindendir. Resülüllah (s.a.v) buyurdu: “Yalandan uzak durun. Zira yalan fücur ile birliktedir ve her ikisi de ateştedir.”[1] Yine Resülüllah (s.a.v) buyurdular ki: “Yalan (söylemek) nifak kapılarından bir kapıdır.”[2]   Yine  bir rivayette…

Dilin Afetleri-4

Dilin Afetleri-4

Onuncu Afet: Eğlenmek ve alaya almaktır: Alay etmenin manası; başkalarını hiçe saymak, horlamak, gülünç vaziyete düşürecek şekilde ayıplarına ve kusurlarına dikkati çekmektir. “Ey iman edenler! Bir kavim diğer bir kavimle alay etmesin. Olur ki (alay edilenler Allah indinde) kendilerinden (yani alay edenlerden) daha hayırlıdır.”[1] İ b n  A b b a s (r.a): “Vah bize,…

Dilin Afetleri-3

Dilin Afetleri-3

 Yedinci Afet: Lanet okumaktır: Lanet, Allah’ın rahmetinden kovmak ve uzaklaştırmaktır. Lanet ya hayvan için ya cansız için ya da insan için yapılır. Bunların hepsi de yerilmiştir. Resül-i Ekrem (s.a.v) buyurdu: “Mümin lanet edici olamaz.”[1] Başka bir hadisi şerifte de şöyle buyrulmuştur. “Allah’ın gazabı, Allah’ın laneti ve cehennem ile lanetleşmeyin.”[2] Hz. Aişe (R.Anha) anlatıyor: Hz. Ebu…

Dilin Afetleri-2

Dilin Afetleri-2

Dördüncü Afet: Münakaşa ve mücadele etmektir: Resül-i Ekrem (s.a.v) den şöyle rivayet edilmiştir: “Bir toplum, Allah kendilerine hidayet ettikten sonra sapıtmaz. Meğer ki münakaşa yapalar.”[1] Yine Allah’ın Resülü (s.a.v) buyurdular ki: “Haklı da olsa, münakaşayı bırakıncaya kadar hiçbir kul imanın hakikatine (erip onu) tamamlayamaz.”[2] Yine Resül-i Ekrem (s.a.v) buyurdular ki: “Haklı olduğu halde mücadeleyi terk…

Dilin Afetleri-1

Dilin Afetleri-1

Birinci Afet: Malaya’ni (gereksiz söz) dür. Bil ki, kulun sermayesi vakitleridir. Kul zamanlarını boş yere harcar, onlarla ahiret için sevap biriktirmezse sermayesini heder etmiş olur. Bundan ötürü Allah’ın Resülü (s.a.v) şöyle buyurmuştur. “Malaya’niyi terk etmesi kişinin Müslümanlığının güzel olmasındandır.” [1] -E b u Z e r (r.a) diyor ki: Resül-i Ekrem (s.a.v) bana: “Sana, bedene…

Dilin Tehlikesi ve Açıklanması

Dilin Tehlikesi ve Açıklanması

Bil ki, dilin tehlikesi büyüktür. Allah’ın Resülü  (s.a.v) den şöyle rivayet edilmiştir. “Kulun imanı, kalbi istikamet buluncaya kadar dosdoğru olmaz. Dili dosdoğru oluncaya kadar da kalbi istikamet bulmaz. Tehlikelerinden komşusu emin olmayan adam cennete giremez.” [1] Muaz bin Cebel‘in (r.a) “Ya Resülallah, söylediklerimizden ötürü hesaba çekilecek miyiz?” şeklindeki sorusuna Allah’ın Resülü (s.a.v) şu cevabı verdi….