Bil ki, dilin tehlikesi büyüktür. Allah’ın Resülü (s.a.v) den şöyle rivayet edilmiştir.
“Kulun imanı, kalbi istikamet buluncaya kadar dosdoğru olmaz. Dili dosdoğru oluncaya kadar da kalbi istikamet bulmaz. Tehlikelerinden komşusu emin olmayan adam cennete giremez.” [1]
Muaz bin Cebel‘in (r.a) “Ya Resülallah, söylediklerimizden ötürü hesaba çekilecek miyiz?” şeklindeki sorusuna Allah’ın Resülü (s.a.v) şu cevabı verdi. “Ey İbnü Cebel, insanları yüzükoyun ateşe sürükleyen, dillerinin biçtiği mahsullerden başka bir şey midir?”[2]
Yine Allah’ın Resül-ü (s.a.v) den şöyle rivayet edilir:
“Her kim dilini tutarsa Allah (c.c) onun gizli hallerini örter. Her kim öfkesine hakim olursa Allah onu azabından korur. Her kim Allah’a özür beyan ederse Allah onun özrünü kabul eder.”[3]
Yine Allah’ın Resül-ü (s.a.v) buyurdular ki:
“Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa hayır söylesin, ya da sussun.”[4]
Yine Allah’ın Resül-ü (s.a.v.) buyurdular ki:
“Hayır için konuşmanın dışında dilini tut. Zira sen şeytanı onunla yenersin.”[5]
Resül-i Ekrem (s.a.v.) buyurdular ki:
“Midesinin, edep yerinin ve dilinin şerrinden korunan kimse, bütün kötülüklerden korunmuş olur.”[6]
Ömer b. Hattab (r.a) Ebu Bekir es-Sıddik-ı (r.a) eli ile dilini çekip uzattığını görünce. Ne yapıyorsun diye sordu. E b u B e k i r: Başıma gelenler hep bunun yüzünden gelmiştir. Zira ben Resül-i Ekrem’in (s.a.v):
“Vücudun her parçası ehemmiyetine binaen dilden Allah’a şikayet eder.”[7] buyurduğunu işittim,demiştir.
B e r a (r.a) diyor ki: Bedevinin biri Resül-i Ekrem’e (s.a.v) gelerek: Ya Resülallah, beni cennete koyacak bir ameli bana öğret, dedi. Resül-i Ekrem (s.a.v):
“Aç olanı doyur, susuzu sula ma’rufu (iyiliği) emret, münkerden (kötülüten) nehyet. Bunlara gücün yetmezse hayır olmayan sözlerden dilini çek.”[8] buyurdu.
İbn-i Mes’ud (r.a) diyor ki; Resül-i Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“İnsanlar üç kısımdır. Bir kısmı karda, bir kısmı selamette ve bir kısmı da helaktedir. Karda olanlar, Allah’ı (c.c) zikredenlerdir. Selamette olanlar, diline sahip olanlardır. Helake gidenler ise, batıl ve boş sözlere dalandır.”[9]
Yine Resül-i Ekrem (s.a.v.):
“Müminin lisanı kalbinin ötesindedir. Bir şey söyleyeceği zaman, önce onu düşünür ve sonra konuşur. Münafık bunun aksine, kalbi dilinin ötesindedir. Bir şey söyleyeceği zaman, düşünmeden onu söyler.”[10] buyurmuştur.
[1] İbn-i Ebid-Dünya
[2] İbn-i Ebid-Dünya
[3] İbn-i Ebid-Dünya
[4] Buhari.Müslim
[5] Teberani. Gazaliden Vaizler S / 398-399.
[6] Ebu Mansur Deylemi
[7] İbn-i Ebid-Dünya
[8] İbn-i Ebid–Dünya
[9] Teberani
[10] İhya. C. 3. S. 246-252