Kardeşlere Hizmete Dair Hadis-i Şerifler
Resülullah (s.a.v) Efendimiz, önce kardeşlere hizmeti teşvik ediyor ve sevabını şöyle müjdeliyor:
“Bir mümin kardeşimin ihtiyacını görmek için yürümem bana, şu mescitte (Mescidi Nebi’de) oturup bir ay itikafa girmekten daha sevimlidir.”[1]
Hizmetin en büyük kerameti, insanı Allah’u Tealanın sevgi ve yardımına mazhar etmesidir. Âlemlere rahmet olan Efendimiz (s.a.v) bu müjdeyi de şöyle açıklıyor:
“Bir kul, din kardeşinin yardımında bulunduğu sürece, Allah da onun yardımında olur.”[2]
Hak yolcusunun en güzel sermayesi edep ve hizmettir. Gücü yettiği halde kardeşlerine hizmetten ve ikramdan geri duran bir kimse ilahi rahmetten kaçıyor demektir. Eğer. “Yaptıklarım bana yeter, benim hizmetim ve ibadetim tamdır, yenisine gerek yoktur” diye düşünüyorsa, hepten yanılıyor ve kaybediyor.
Hizmeti zahmet gören ve gaflet içindeki haline de rahmete kavuşmuş gibi sevinen gafil nefsimize şu olayı hatırlatalım:
Bedir harbinde Ashab-ı Kiram’ın yeterli bineği yoktu. Üç kişi bir deveye nöbetleşe binerek gidiyorlardı. Âlemlere rahmet kılınan Resülullah Efendimizin de (s.a.v) özel bineği olmadığı için, bir deveye Hz. Ali ve Hz. Ebu Lübabe ile nöbetleşe biniyordu. Efendimiz (s.a.v) bir müddet bindi; sıra diğerlerine geldi, onlar:
“Siz bininiz Ya Resülallah, biz yürüyelim.” dediler. Efendimiz (s.a.v): “Ben Allah’ın vereceği sevaba sizden daha az muhtaç değilim; siz de yürümek için benden daha kuvvetli değilsiniz. Herkes sırasıyla binecek ve yürüyecek.”[3] buyurdu.
Resülullah Efendimizin (s.a.v) şu müjdeleri ne güzeldir.
“Size Cennet ehl-i olanlarınızı haber vereyim mi? Bir şehrin (memleketin) öbür ucunda bulunan din kardeşini Allah rızası için ziyaret eden kimse Cennetliktir.”[4]
“Allah Teala buyurur ki (Kudsi hadis): Benim için birbirini sevenlere muhabbetim hak olmuştur. Benim için birbirini arayıp soranlara muhabbetim hak olmuştur. Benim için birbirini ziyaret edenlere muhabbetim hak olmuştur. Benim için birbirini ikramda bulunanlara muhabbetim hak olmuştur. Benim için meclis kuranlara muhabbetim hak olmuştur.”[5]
Resül-i Ekrem (s.a.v)
“Allah için sevdiği bir kardeşini ziyarete giden kimsenin yoluna Allah meleklerden bir bekçi koyar. Melek adama:
Nereye gidiyorsun? Diye sorar. Adam: “Şu köyde (beldede) bir din kardeşim var, onu ziyarete gidiyorum der. Melek:
“O senin bir yakının olduğu için mi gidiyorsun? Der. Adam: Hayır, der. Melek: onun sana (maddi) bir iyiliği dokundu da teşekküre mi gidiyorsun? der. Adam:
Hayır, ben onu sırf Allah rızası için seviyorum (ve bunun için ziyarete gidiyorum) der. Melek:
Ben Allah Teala’nın sana gönderdiği bir elçiyim. Sana senin o adamı sevdiğin gibi Allah’ın da seni sevdiğini haber vermeye geldim.”[6]
“Kim bir hastayı ziyaret ederse veya Allah için sevdiği bir kardeşini ziyarete giderse, görevli bir melek yoluna çıkıp: “Güzel bir iş ettin, bu yürüyüşün hoş oldu. Cennette kendine bir ev hazırladın, sana mübarek olsun.”[7] diye seslenir.
Allah için sevginin ve ziyaretin bundan başka bir hediyesi olmasa bile, bu kadarı insana kâfi gelirdi. Allah’ın bir kulunu sevmesinden ve ona cennetini vermesinden daha güzel ne vardır?
[1] Tabarani.
[2] Ebu Davud,Tirmizi.
[3] Hakim.
[4] Tabarani.
[5] Ahmed bin Hanbel / Müsned.
[6] müslim
[7] Tirmizi, İbn-i Mace.
Yalnız Huzurkapisi abinin anlatma şekli çok güzel 🥞