Dördüncü Afet: Münakaşa ve mücadele etmektir:
Resül-i Ekrem (s.a.v) den şöyle rivayet edilmiştir:
“Bir toplum, Allah kendilerine hidayet ettikten sonra sapıtmaz. Meğer ki münakaşa yapalar.”[1]
Yine Allah’ın Resülü (s.a.v) buyurdular ki:
“Haklı da olsa, münakaşayı bırakıncaya kadar hiçbir kul imanın hakikatine (erip onu) tamamlayamaz.”[2]
Yine Resül-i Ekrem (s.a.v) buyurdular ki:
“Haklı olduğu halde mücadeleyi terk eden kimse için cennetin ortasında bir köşk inşa edilir. Haksız olduğu halde mücadeleyi terk eden için ise, cennetin kenarında bir ev bina edilir.”
Z ü b e y r (r.a) oğluna nasihatinde “Oğlum, Kur’an hakkında insanlarla mücadele etme! Sen onlara güç yetiremezsin. Fakat sen sünnete devam et. Onunla mücadele edebilirsin.”
B i l a l b. S a i d şöyle der: Adamı inatçı, münakaşacı ve kendi görüşünü beğenir gördüğün vakit (bil ki) onun helaki tamamlanmıştır.”
Öyle ise, duyduğu her söz gerçek ise onu tasdik et. Yok batıl ve yalan ise, dini meselelerle de ilgisi yoksa, o zaman sus.
Beşinci Afet: Husumettir:
Husumetin hakikati; bir mal veya istenilen bir hakkı elde etmek için konuşmakta gösterilen inattır. Bir hadisi şerifte şöyle buyrulmuştur:
“Şüphesiz, Allah nezdinde adamların en çok buğza uğramış olanı pek yaman düşmanlık edendir.”[3]
Peygamberimiz (s.a.v): “Güzel söz, sadakadır.” buyurmuştur.
Başka bir hadislerinde de;
“Güzel söz ve yemek yedirmek cennet’e girmenizi kolaylaştırır.” [4]
Altıncı Afet: Çirkin sözler, sövmek ve dil düşüklüğüdür:
Allah’ın Resülü (s.a.v) buyurdu ki:
“Çirkin söz söylemekten uzak durunuz. Şüphesiz Allah (c.c) müstehcen konuşmayı, tefahhuşu sevmez.”[5]
Allah’ın Ressül-ü (s.a.v) buyurdu:
“Mümin; kusurlayıcı, lanetleyici, edepsiz ve çirkin laf söyleyici değildir.”[6]
Rivayet edilir ki; bir Arab-i Resül-i Ekrem’e (s.a.v) Ya Resülallah bana öğüt ver” deyince Resül-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Allah’ın takvasına sarıl. Birisi sende (olduğunu) bildiği şeyle seni ayıplarsa onda bildiğin bir kusurla sen onu ayıplama! Ki, vebali ona, sevabı da sana olur. Hiçbir şeye de sövme.” [7]
Yine Allah’ın Resülü (s.a.v) buyurmuştur ki:
“Müminlerin sövüşmesi fısk (günah), vuruşmaları da küfürdür.” [8]
Yine Allah’ın Resülü (s.a.v.) buyurmuştur ki:
“Annesine-babasına söven melundur.”
Diğer bir rivayette de Resülullah (s.a.v):
“Büyük günahların en büyüklerinden biri de adamın ebeveynine sövmesidir.” demesi üzerine ashab: “Ey Allah’ın Resülü, adam anasına-babasına nasıl söver? Resülullah (s.a.v.):
“Kişi adamın babasına söver, ötekide kalkar onun babasına söver.”[9]
Bir başka hadisi şerifte de şöyle buyrulmuştur:
“Karşılıklı birbirine sövenlerin günahı, mazlum taraf başlayıncaya kadar, ilk defa başlayanadır. “[10]
[1] Tirmizi.
[2] İbni Ebid-Dünya.
[3] Buhari.
[4] Teberani.
[5] Nesei.Hakim.
[6] Tirmizi.
[7] Teberani.Hakim.
[8] Buhari.Müslim.
[9] Teberani.
[10] Müslim.