Sünnetin Yaşantıdaki Yeri

“De ki: Eğer siz hakikaten Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah’ta sizleri sevsin ve suçlarınızı bağışlasın.”[1]
 
 Bil ki, kulun Allah’ı ve Resulünü sevmesi, onlara boyun eğmekle, onların emrine uymakla olur. Allah’ın kullarını sevmesi de onlara mağfiret suretiyle ikramda bulunmasıdır.

Kim peygambere itaat ederse şüphesiz Allah’a itaat etmiş olur.”[2]
  Peygamber size her ne emir verirse tutun, menettiğinden de sakının ve Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah’ın azabı şiddetlidir. [3]

   Ebu Hüreyre’den (r.a) rivayetle Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur.
“Size iki şey bıraktım. Onlara sarıldıkça asla sapıtmazsınız. Biri: Allah’ın kitabı, Diğeri:  Resülullah’ın (s.a.v) sünnetidir.”[4]
 
Irbad b. Sariye’nin şöyle dediği rivayet edildi. Bir gün Resülullah (s.a.v) bize sabah namazından sonra ağlatan ve kalpleri titreten beliğ bir vaaz ve nesihatta bulundu. Bunun üzerine adamın biri: Bu vedalaşan (dünyadan ayrılması yaklaşmış olan) bir kimsenin vaazıdır. Şu halde bize ne tavsiyede bulunursun? dedi. Allah’ın Resülü (s.a.v):
“Size Allah’a karşı takvalı olmanızı ve amiriniz Habeşli bir köle dahi olsa, dinleme ve itaat etmeyi tavsiye ederim. Çünkü sizden yaşayanlar bir çok görüş ayrılıkları ile karşılaşacaktır. (Dine uymayan) yeniliklerden de kaçınınız. çünkü onlar delalettir. Sizden buna yetişen kimse, sünnetime ve hidayete ulaşmış olan halifelerin sünnetine sarılsın. Ona dişlerinizle sarılın.”[5]

“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah ve Resulüne götürün.”[6]

“Bununla beraber Allah ve Resulü bir işte hükmettiği zaman; gerek mümin olan bir erkek için ve gerek bir mümin kadın için o işlerinde başka yolu tercih yoktur. Her kimde Allah ve Resulüne asi olursa, açık bir sapıklıkla sapıtmış olur.”[7]

Enes’den (r.a) Peygamber (s.a.v.) bana dedi ki:
“Yavrum! Kalbinde kimseye karşı kötülük yapmak düşüncesi olmadan, gününü ve geceni geçirmeye (yaşamağa)gücün yeterse yap! Sonra bana, Yavrum bu benim sünnetimdendir. Kim sünnetimi yaşatırsa, beni sevmiştir. Ve beni seven kimsede cennette benimle beraberdir”[8] buyurdu.

Ebu Hüreyre’den (r.a) Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Ümmetimin  yüz çevirenleri müstesna hepsi cennete girer. Yüz çevirenler kimdir? dediler Peygamber (s.a.v): Bana itaat eden cennete girer, isyan eden de yüz çevirmiştir”[9]
 
Müseyyeb avf yolu ile gelen rivayette Hasan, Resulüllah’dan (s.a.v) naklen şöyle anlattı: “Sünnete göre amel, bid’at yolu ile yapılan çok amelden hayırlıdır.[10]
 
Ehl-i tasavvuftan biri der ki, Allah’ın farz kıldığı ibadetlerden birini bile bile terk eden veya sünnetlerden birine bilerek uymayan bir şeyhi havada uçarken, denizde yürürken, ateş yerken veya daha başka olağan üstü davranışlar gösterirken görürseniz, bütün bunlara rağmen adamın davasında yalancı olduğunu, gösterdiği olağanüstülükleri keramet değil olsa olsa istidrac olduğunu biliniz. Allah böyle kimselerden cümlemizi korusun.[11]

Peygamber Efendimizin (s.a.v) gösterdiği İslamiyet yolunda bulunabilmek ve onun sünneti üzere yaşaya bilmek için, önce doğru iman etmek, sonra haramlardan sakınmak, sonra farzları yapmak, sonra mekruhlardan sakınmak, daha sonra müstehapları yapmak lazımdır.[12]

Bişr el-Hafi (k.s) anlatıyor: “Bir gece Peygamberimizi (s.a.v) rüyamda gördüm, bana dedi ki “Ey Bişr Allah senin dereceni arkadaşların arasında neden yüksek kıldı biliyor musun?” Hayır Ya Resulallah diye cevap verdim. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v):
“Salihlere hizmet ettiğin için, mümin kardeşlerine nasihat ettiğin için, dostlarını ve yolumdan ayrılmayanları sevdiğin için ve yolumdan gittiğin için, diye kendi sorusuna cevap verdi.”[13]

Ebu Rafi’den (r.a) rivayetle Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Sizden hiç bir kimseyi, koltuğuna yaslanmış olarak, emrettiğim ve yasakladığım şeylerden biri gelirken, biz onu bilmiyoruz, biz yalnız Allah’ın kitabında bulunana uyarız der olduğu halde görmeyeyim. (yani sizden kimseyi yalnız kitaba inanıp, sünneti kabul etmeyenlerden görmemeliyim.)[14]
 [1] Ali imram 31.
[2] Nisa 80.
[3] Haşr 7.
[4] İmam malik.taç  /no 72.
[5] Ebu davud,tirmizi.Taç no/68.
[6] Nisa 59.
[7] Ahzab 36.
[8] Tirmizi,Taç no /74
[9] buhari,
[10] tenbihul gafilin sayfa,652.
[11] Kalblerin keşfi sayfa,61.
[12] İmam-iRabbani.
[13] Kalblerin keşfi sayfa,60.
[14] Ebu davud,tirmizi Taç no /70.

Sünnetin Yaşantıdaki Yeri Konusunda Sonuç Bilgileri

Sünnetin Yaşantıdaki Yeri hakkında çok şey öğrendiğiniz ve belki de önceden bilmediğiniz birçok bilgiyi keşfettiğiniz umuyoruz. Yeni bilgiler edinmek, islam dinini öğrenirken iyileşme sürecinde önemli bir adımdır ve bilgi, güce dönüşebilir. Bu nedenle, bu makaleyle ilgili düşüncelerinizi ve yorumlarınızı paylaşarak bizimle etkileşime geçmekten çekinmeyin. Her türlü geri bildiriminiz bizim için değerlidir ve gelecekteki çalışmalarımızı iyileştirmemize yardımcı olur. Sizlerle daha fazla ilginç bilgi paylaşmak için sabırsızlanıyoruz! Daha ayrıntılı bir araştırma için Huzur Kapısı sitemizde arama yapabilirsiniz. Yeni içeriklerimiz için sitemizi sık sık ziyaret edebilir bildirimleri açabilirsiniz. Sonuçta Sünnetin Yaşantıdaki Yeri konusunda diğer ziyaretçilerimizin yorumları için sayfanın en altına gidebilirsiniz. Makalemizle ilgili destek ve eleştirileriniz için değerli yorumlarınızı bekliyoruz.

 

Senin yorumun bizler için Çok değerli... Lütfen Yorum yapınız.

E-posta hesabınız kaydedilmez.

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com