Bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin pek çok sevabı ve feyzi vardır. Bu konuda Resul-i Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) olduğunda, gecesinde kalkın ibadet edin, gündüzünde de oruç tutun! Muhakkak ki yüce Allah, o günde dünya semasına iner ve imsak vaktine kadar şöyle der: Affedilmeyi dileyen yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Şifa dileyen yok mu, şifa vereyim. Şunu isteyen yok mu vereyim…”[1]
Bu geceye mahsus belirli bir ibadet yoktur. Gecenin manevi değeri dolayısıyla çokça tövbe ve istiğfarla, namaz, Kur’ân tilaveti, zikir, ve salavatla, hayır dualarla geçirilmesi, bu gece vesilesiyle muhtaçlara yardım ve benzeri hayırlı amellere özel bir önem verilmesi müstehaptır. Kaza namazının kılınması daha isabetli olacaktır.
Beraat Gecesi Duası
Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
“Allahım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin.”[2]
Beraat Duası
Bazı mâna büyüklerinin de şöyle bir duası vardır:
“Allahım, şayet ismimi saîdler (iyilerin) defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi şakiler (kötülerin) defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü Sen buyurdun ki, “Allah dilediğini siler yok eder, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i Mahfuz Onun katındadır.”[3]
Bu idrak ve şuur içinde ihya edeceğimiz Beraat Gecesinin hepimiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz edelim.
[1] İbn Mâce.
[2] et-Tergib ve’t-Terhîb, 2:.119, 120
[3] Ra’d Suresi, 39; Mecmuatü’l-Ahzab, 1:597