Hz. Ebu Bekir (r.a) : “Keremi takvada, zenginliği yakinde ve şerefi tevazu da bulduk.” demiştir.
Hz. Ömer (r.a) diyor ki: “Kul Allah için tevazu gösterdiği zaman, Allah Teala onun hikmetini artırır ve yükselttirir.”
Fudayl b. İyaz (k.s.) “Tevazu; İster cahilden, ister çocuktan olsun, hakkı duyduğun vakit, ona boyun büküp onu kabul etmendir.”
Yahya b. Muaz-ı Razi (r.a) “Yüksekliği aradım, tevazu da buldum, tevazu güzeldir, ama zenginlerde bulunursa, çok daha güzel olur. Her kimde bulunursa bulunsun, kibir çirkindir. Ama fakirlerde bulunursa çok daha çirkin olur.”
A m r b. Ş e y b e anlatıyor: “Mekke de Safa ile Merve arasında bulunuyorduk. Bir adamın katır üzerinde geldiğini, etrafındaki hizmetçilerin herkese karşı sert davrandıklarını, adamın heybet ve ihtişam içinde olduğunu gördüm. Aradan yıllar geçti, deve üzerinde Bağda da girdim. Orada başı kabak, yalın ayak, uzun saçlı bir adam gördüm. Adamı tanıyacak gibi oldum.
Bunun için dikkatli dikkatli kendisine bakıyordum. Adam bakışımın sebebini sordu. Ben de kendisine: “Seni birine benzetiyorum, dedim ve kime benzettiğimi anlattım. Adam: İşte o gördüğün benim. Tevazu gösterilmesi gereken yerde kibirlendim. Şimdi insanların kibirlendikleri yerde bu hale düştüm.” dedi.